06 Ağustos 2007


TANRININ OLMADIĞI YERDE
YEDİ GÜN !

Annemin aşırı ısrarı sonucu 1 haftamı internetin olmadığı telefon şebekelerinin kıt kanaat ve sadece bir birim mezarlıklarda çektigi (sanki ölülerin ihtiyaci varmış gibi) , televizyon olan evlerde hasbel kader TRT1'in gösterdigi ve yerel halkin %85'inin japon bozması bir inatla akraba evliligiyle üredigi ve o %85'in ya aklen ya da bedenen sakat oldugu bir yerde geçirdim.

1. Gun: Elektrik-Su !
Saat gecenin 1:00'i otobusten inip evin onune geldiğimizde boyum kadar otlarla karsilastim, zaten isteyerek gelmedigim bir yerde heryer zifiri karanlık, ben komşunun evine gidelim desemde zeyna kadar korkusuz annem otlari yolmaya baslamisti bile (dikkat korkusuzlugu tamamen cahilliğinden) bense sinirden bahce citlerinden gevşekçe üç dort tahtayı koparıp, annemin "hay yaşa" nidalarıyla otlarin uzerine atip atıp geçtim... Nihayet kapının önüne geldiğimizde elektrik ve su kesikti, su neyse de elektrik olmadan bu koca evde mümkünatı yok kalamazdim... eski tip sigortaları sıkıştırmam gerekiyordu, nitekim sıkıştırdım da... köy evinde durmayanlarin elektrigi muhurlenmis, mührü söktüm, canı cehenneme... Sıkıştırdığım sigortaları yeniden gevşettim bütün ışıklar yandı.. Uyurken saat 3'e geliyordu... Hayatımda ilk kez gaykedi'den gördüklerimle sigorta yaptım...


2. Gun: Yayla Seruveni !
Sabahin 7'sinde karga bokunu yemeden uyandirildim.(sebep sözde geç kaldık) annem sağolsun.. Yaylaya gidecek olan konvoysa saat 10'da hareket etti.. Gözüm yarı açık bekleyebildim... Sırasıyla istedikleri seyler olmadığı ya da alınmadığı icin ağlayan 0-7 yaş, futbol meraklisi 7-18 yaş grubu cocuklar, entelektüel gözüken ama kofti almanci taifesi, kulakları duymadığı gözleri az veya hiç görmeyen ama dedikodu meraklısı tonton yaslılar, kavga eder gibi bagıra çagıra muhabbet eden tanışıklar.. Herkesin sadece şort giydiğim icin, uzaylı sandığı dikkatle incelediği, Sıkıntıdan offlayıp pufflayan, kendini tüm bunların arasinda, CNBC-e de yayınlanan The Carnival filminde olduğunu sanan ben.. Nasil bir his oldugunu inanın anlatamam... Devamı Sonra...

32 yorum:

вuяcynι dedi ki...

"haftamı internetin olmadığı telefon şebekelerinin kıt kanaat ve sadece bir birim mezarlıklarda çektigi (sanki ölülerin ihtiyaci varmış gibi) , televizyon olan evlerde hasbel kader TRT1'in gösterdigi.."

bunun ne demek olduğunu antalya gibi bi yerde sadece trt seyrederek belgesel alanında gelişmeye karar verdiğimi hatırlayarak hatırlamamaya çalışıorum:D

ulan nedir bu japonlardan çektiğimiz..ama pembe panter vardı özlemişim:D -ona sorsak o da beni özlemiş midir:D-

nese annen zeyna gibin otları yolarken sen nankör evlat:D kadın seni sabah uyandırmış:)

ben de annemi uyandırmaya çalışıom ama hatun sallamıo:D 25 senesini çalaşarak geçirdiğinden midir menapozdan mıdır:)

ben çözemiom..onunla yaşamayı örendim:D.. eyvah şef bakınıo..ben gittim:):)

Nakhar dedi ki...

burcyni;
antalya gibi bir yerde sadece trt 1
mi? sen yine iyi dayanmışsın orda..
ben ciddi ciddi dağ başındaydım :)

ayrıca belgesel bakımından anneme yaradı çünkü ekosistem belgesellerine bayılıyor...

ceylan'a alenen kaç kaç arkanda çita var dediğini bilirim yani... yiyince de ayyy yazıııkk diyor mesela...

bir de yeni keşfettim köydeki insanlar televizyonla konuşuyor mesela çaykur reklamında çıkan yeşilçam karakterine gene çıktı bizim çaycı muhabbeti yapılıyor... filan.. maceralarım sürecek :) araya bir konu sıkıştırarak :)

вuяcynι dedi ki...

walla sıkıntıdan pocahontas izledik düşün ikincisi varmış bilmiodum ben birincisine yetişmişim:D

hamiş:kartlamışım ben:P :D

anneler öle.anneannem bizle yaşıo..annem 50 yasında saat öğle civarı..çabuk dön kızım dıo..ya ölürsem..sanki mani olcakh:D

kavga edio televızyonla bizim sülale sen ne dıosun hocam:D:D

bizde malzeme bol:D

ben de ikinci sitemde yazıom maceralarımı:) seni ailecek sevıorus:D:D piraym taym insanı seni:P

Nakhar dedi ki...

burcyni;
alemsin yaa :)

atila dedi ki...

ben kendi yatağımdan başka bi yerde uyanınca birden sıçrıyorum yataktan "nerdeyim ben?!!" diye hele ki öyle bi yerde uyanırsam kalp krizi geçirir telefonların en full çektiği mezara gömülürüm ,


nakhar bir de "sen kimsin?", "kimin oğlusun?", "sen beni bildin mi?", "ben senin halanın torunun teyze kızıyım" gibi cümleler duydun mu? kırsal mekanlarda bana yaklaşan 10 insandan 12 si bu cümlelerle geldi bana.. eminim bunu da yaşamışsındır. :D

Gerusalemme dedi ki...

büyük geçmiş olsun nakhar...aslında nascar demek lazım...insan öyle bir yerde hep aynı şeyleri yapmak zorunda kalır...dönüp durur yani aynı yerlerde...nascar yarışı gibi:)

Nakhar dedi ki...

atila;
yatak olsun da her yerde uyuyabilirim çok şükür...

o bahsettiğin cümleleri soru öbeklerini çok duydum... sen kimin oğlusun bakayım, haa bildim bildim sen benim dıdımın dıdısısın filan...

anneannemde bazen sen kimsin bakayım dr bende annemin ismiyle oğluyum derim aaa ben senin ninenim ya yavrum niye hiç gelmiyorsun der.. halbuki nerden basan 4-5 saattir yanındayımdır... :)

annemin köyünde pek karşılaşmasam da babamın köyünde hemen hemen herkes akraba çıkıyordu.. :) tabii dıdının dıdısı olarak :)

Nakhar dedi ki...

gerusalemme;
sorma anneme bi sene sonra gezmeye gidelim dersen intihar ederim dedim... bıraktım geldim orda...

dediğin gibi nascar yarışlarına benzeyebilir tek farkla onlar ruhsuz arabalar :) bense herhangi birşey yapmadan yerimde burabilen bir insan değilim... sabah 5 deyince uyanıyordum hava yaz ama buz gibi soğuk var baba memleketinde :)

Parizyen Ay Lambasi dedi ki...

Nakhar'cim

seni freddy'nin elm sokagi'na goturmusler ahah.

fransizlar yasadigin duruma "ulkesinden olmak/uzaklasmak" adini verirler, kendi ulke topraklarinda tuhaf bi sekilde 'yabanci' oluverirsin.

yasadigin her seyi yaz buraya, merakla bekliyorum devamini =)

sevgiler,
Ezop

Nakhar dedi ki...

ezop'cum sağol yani benzetmen için bir fredy'nin elm sokağı kalmıştı benzetilmeyen tam oldu... çünkü gece bulunduğum yere kurtlar inip eşek, inek ne bulurlarsa yiyiyorlardı :) Tanrım gece uyuyamıyordum eşekllerin anırmasından :)

yazacağım koskoca yedi gün ömrümden ömür çalan :) yazmasam ayıp olur...

Adsız dedi ki...

bir de yerin neresi olduğunu yazar mısın? merak..

Nakhar dedi ki...

sevgili isimsiz vatandaş; :)
batı karadenizde denize kıyısı olmayan bir şehir ismi B ile başlıyor 4 harfli hadi siz bulun gerisini...

Ezgi dedi ki...

Anaaa ben de Batı Karadenizliyim anne tarafından, Cideliyik.

Keşke Amasra'ya Cide'ye falan gideydin...

B...B...B... Bulamadım, Bartın diyesim geliyo da 4 harfli değil. Coğrafyama tüküriim.

Nakhar dedi ki...

ezgi; hadi yormayayım seni kastamonunun hemen dibinde bolu varya işte orası :) taa ankaranın dibinde bi dağ köyü :)

atila dedi ki...

nakhar bak ben sana bizim köyü anlatıyım, aslında bi köy için bile çok gelişmemiş bi yer, ben en son 3-4 yıl önce, bi anlık gafletimden yararlanan ailemle gittim. şuan eve gelen giden misafirden duyduğum kadarıyla, köyde böyle hanımlar sabah toplanıp yürüyüş, sonra da, bi piknik alanı var, orda piknik yapıyolarmış.(walla ben milletin yalancısıyım) sen dolan dolan dur köyün etrafında 250 gram vericem diye, sonra kahvaltıda piknik yap. (bu yedi gün içinde köyde yapılan piknikleri görmüşsündür belki :D ) neyse yine de bana şenlikli biyer gibi geliyo. :D

. dedi ki...

enteresan

Nakhar dedi ki...

atila;
ne sabırsız bir şeysin sen böyle anlatacağım daha şurda 2 günün özetini verdim :) ama öyle spor yapan birileri yoktu gittiğim yerde onu benim en büyük ablam yapar sabah koşuya çıkar yanına da bir valiz yiyecek alır tereyağı, reçel ekmek filan... sonrası malum işte...

ama ablam zayıf kilo alması gerekiyor :) ve sabah yürüyüşü temiz hava da ciğerleri açarak açlığa sebep olur... böylelikle bir iki kilo aldı da yüzüne kan geldi... :)

Nakhar dedi ki...

bitter'melish;
yorum için teşekkürler... enteresan olmayan birşey yaşasam bir gün ağzım beş karış kalacağım herhalde :)

Adsız dedi ki...

NAKHARRR NAPTILAR SANA ...

NE İŞİNVAR SENİN DAĞ TEPELERİNDE ORMAN İÇLERİNDEEE

KEŞKE KAÇSAYDIN YANIMA BODRUMUN KIUŞ ADASININ TADINI ÇIKARIRDIK...

Nakhar dedi ki...

sevgili kayıngörümcem diagonel;
GEÇ KALDIN ŞEKERİM!
döneli 3. gün oldu...
şimdi sevgili sevgilim seninde kuzinin gaykedi'nin yanında yorgunluğumu atıyorum :)

Esterhazy dedi ki...

ben simdi hani blogumda dedemin olumuyle ilgili bi seyler karalamistim ya, orasi ordu'nun cehennemin dibindeki bi ilcesi mesela. Yazdiklarin o kadar tanidik geldi ki o yuzden...Oraya her gittigimde, insanlarin neden orada yasadigini sorguluyorum. Rakim 1700 bi yerden bahsediyorum bu arada, tirman tirman bitmeyen bi yer...sen kimin "oglusun" sorusuna ise ben picim demek cok istedim orda ama yemiyor tabi.

Nakhar dedi ki...

hoş geldin esterhazy;
bende uzun bir süredir yaklaşık bir aydır filan bakmamıştım bloguna entry mi girdikten sonra aklıma geldi bir gezeyim dedim... sanırım telepatik bir durum gibi ve de tesadüfen 2 - 3 blogda da benzer postlara rastladım... ama farklı şekillerde yaşanmışlıklardı...

bizim bolunun köyü tam dağın tepesinde en tepedeki köy bizim her yeri görebiliyorsun :)

bir daha unutmamak için misafirlerime ekledim bugün... artık sık sık ziyaret edebilirim :)

edi.ben dedi ki...

ben ööle bi yer istiyorum şu sıralar Nakhar'ım. elektrik felan istemez de denizi olsun yalnız.
istiyorum ya medeniyetten uzak ve tek başıma tanımadığım bir yerde tanımadığım insanlarla... istiyorum... is ti yo rum. i s t i y o r u m.
offffff

Ezgi dedi ki...

Bolu mu?

Ben nası üniversite mezunuyum yahu... Güya coğrafyada tek boşla kurtarmıştık ÖSS'yi...

Benim tez zamanda eski aşkım coğrafyaya dönmem lazım.

Bolu...Hey allam!:(

Nakhar dedi ki...

edi'cim;
canım oranın denize kıyısı yok kurtlarla ayılarla babaşasın :)

ben sana yine aynı özelliklere sahip ordu'yu öneriyim denize kıyısı varmış esterhazy ordan bahsetmiş... :)

Nakhar dedi ki...

ezgi'cim;
üzülmeyelim insan bazen burnunun ucundaki şeyi göremezken başlarım coğrafyaya hayatımda 60 tan yukarı not almadım coğrafya da :)

Serap Koc dedi ki...

parmakla gösterilen öğrenci olacagim ama fikrimi beyan etmeden de gecemeyecegim galiba :) Kültürlü ve medeniyet görmüş diye tanimladigimiz biz buyuk şehirliler nasil kendimizi Bodrum v.b yerlere attigimizda köylü yada tuhaf davranisli ( yani ortama cok yabanci oldugunu acikca belli eden) birini gördüğümüzde "bu ne yaaa" diyorsak, buda aynen öyle bir şey.. Keza aynı ortamdada kisiliklerimiz yargilanir sürekli. Bu cok dogal.. Dogalligi kabul ederek sevmedigin 1 yerde olsanda sevmedigin seylerin arasindan sevdiklerini bulmaya calis. Mutlaka vardir;) Yani tadini cikar..
Cici kal, mutlu kal.

Nakhar dedi ki...

@seraphical;
canım haklısın eğer gitmemiş olsaydım zaten bir sürü entry yazabilmek için bir fırsatım olmayacaktı... kafamı dinledim döndüğümde inan aptal gibi oldum heryer gürültü kirliliğine bulanmış durumdaydı fenalık geldi bana da :)

La Coquette dedi ki...

Ne olursa olsun arada kendi kendine kalmak iyi gelmiştir be nakharcım. Tabii insan yine de ozler İstanbul'Unun kargasasını, sevdiceginin guvenli kollarini

Nakhar dedi ki...

@la coquette;
ya ne yalan söyleyeyim öyle.. ama sevdiceğim yanımda olsun mezara bile girerim... yoksa evmiş bilmem neymiş sokakta da yatarım yaa... büyük konuşmayayım sokak yani çadır kurmak anlamında :)

ESTHER dedi ki...

ya sevgilin yanında olsa böyle yerde fantaaağğzi bile yapılır.. ama ana baba hısım akrabayla hiç çekilmez.. freak show gibi olur :)

Nakhar dedi ki...

@ester;
canımm yaa zaten gaykedi bana bende geleyim deyip kısa süreli bir heyecan yaşatmıştı... ama telefonun çekmediği bir yerde internet olmayacağı için ki yok... hemen vazgeçti... ben o olsa ıssız bir adada bile yıllarca kalırım...

birşey bulamazsak birbirimizi yiriz :)