10 Eylül 2014



UNUTULMASI GEREKEN ANLAR SERİSİ - 5

BENİ AŞK YARALADI!

(Kedi köpek gibi dalaşır, kurdun kuzuyla oynaması gibi oynarlardı. Evde gürültü koptu mu diğer odalardan birinde, kulak kesilirdim. Sirkte yaşamıyoruz kuzum! Ne ben hayvan terbiyecisiyim, ne sen insansın… Annemin sabrı kaynayan süt gibi kabarıp taştığında, evden ayağında terlikle fırlar, aslanı tenhada yakalayan sırtlan sürüsünün lideri gibi babamı girdiği delikte sıkıştırır. Onu kravatından tasmasıymışçasına çekeleye çekeleye eve, ait olduğu yere getirirdi.)

Onu, bana zimmetlediler. Rutin hastane ziyaretinden sonra Taksim’de yakın bir kız arkadaşımızla buluşmuştuk. Arkadaşımın kulağına eğilip “Ne olur ona içme! dediğimde destek ol!” demiştim. Göz kırparak “Merak etme sen, hallederiz.” dedi. Biz bunları konuşurken, o ayağını çoktan Şarabi’nin kapısından içeriye atmıştı. İçeri girip, kolunu sıktım. “Kalk gidiyoruz!”

Kız arkadaşımızı da ikna edip “Bir iki kadeh fazla değil söz” diyeli bir saat geçmiş, kız arkadaşımız sevgilisiyle yanımızdan ayrılmıştı. Garson masaya üçüncü şişeyi bırakıyordu. Hafif pelteleşen dilimle “Bu son olsun fifti fifti” dedim. Hesabı istemek için garsona baktım arkamı döndüm ve şişe bitmişti!

Şarabi’den çıkıp istiklalde iki adım yürüdük. Saat akşam 9’du. “Daha erken, eve gitmek istemiyorum! Levi’ye ya da Pano’ya gidip devam edelim.” derken bile kullandığı antidepresanların etkisiyle sallanıyordu. “Asla! Eve gidiyoruz, hem de hemen!” dedim. Sarhoştu ve konuşamayacağı belliydi. Bu yüzden “Tamam! evi ara geliyoruz biz de” diyerek telefonu bana uzattı. Kulağım telefonda gayri-ihtiyari kolunu bıraktım ve o anda ortadan kayboldu.




360 derece etrafımda döndüm. Kalabalıktı! 20 metre ötemde barlar sokağına sendeleyerek girerken gözüme takıldı. Koştum, yakaladım! Bana ait olmadığını düşündüğüm bir acı yayılıyordu vücuduma.

- “Ahhgrrr!” Sağ elimin işaret parmağı köküne kadar ağzındaydı! Dişleriyle koparırcasına bastırıyordu! Gözlerimi acıyla kapatıp dişlerimi sıktım. “Bırakacak! Bırakacak! Şimdi bırakacak!” Bırakmadı! Alnından kafasını iterek derimin yüzülmesine aldırış etmeden dişlerinin arasından parmağımı çıkardım!

Parmağım morarıyordu ve sağlam elimde aynı acıyı tekrar hissettim, sol elimin işaret parmağını ikinci boğumundan yakalamış dişleriyle çiğniyordu. Elimi hızlıca çektim, hasar aynıydı. Yoğun bir acı! ve Morlaşma!

“Hakettin” diyordu! Durmadı, 3. Hamlesi sağ omzumdu! İki elimde can yoktu “Bırak lütfen!” diye bağırabildim yalnızca… Bıraktı ve kaçmaya başladı. Barların içinde dar bir apartman girişinde sıkıştırdım. İnsanlara bağırıyordum “Yardım edin!” Tek alabildiğim tepki kahkahaları ve sağlam işaret parmaklarının bana yönelmesiydi.

O anda karşı dükkandaki polisleri gördüm, bize bakıyorlardı! Gözlerimle bağırdım. Ekip otosuna bindirilirken kamçıyı gören o sirk hayvanı sakinleşti!




Hastanede ona müdahale yapılmasını beklerken, sedyeye beni aldılar… Omzumda 3 cm çapında kanayan bir ısırık izi, kan dolaşımı kesintiye uğramış işaret parmaklarım! 8 adet tetanos, 1 adet kuduz aşısı vurulurken “İyiyim ben!” diyordum. İYİYİM!” Ona bakmadılar bile.

Eve vardığımızda ailesi kaza geçirdiğimizi düşünmedi hayır! Biliyorlardı! Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum acıyla. Kendine geldiğinde, “Ne oldu sana?” dedi hayretle. Cevap vermedim… Hatırlamıyor olsaydı özür mahiyetinde akıttığı bir damla göz yaşını göstere göstere dudaklarıma bırakmazdı! Tek bir şey söyledim ağlarken: 
"Beni aşk yaraladı!"


- İnsanlar iyi-kötü yaşadıklarınızı hak ettiğinizi söyler! Neyi ne kadar hak ettiğinizi siz daha iyi bilirsiniz! - N

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Okudukça benim de içim acıyor resmen. X_X

Ogaybende dedi ki...

O nasıl bir aşktır ki sana zarar vermeye başladığı andan itibaren onu terk etmeyerek acıyla ve sabırla onun yanında olman!

Nakhar dedi ki...

@O Gay Ben de;

İçinde acı, tutku, sevgi, kavga kısaca hareket barındırmayan aşk, aşk mıdır? En kısa yoldan, bir sorunla karşılaştığında terk etmek çözüm müdür?

Sonu mutlu bitiyorsa mübahtır çektiğin sıkıntı... ;) Tüm dikenlerine, acılarına ve yaralarına rağmen sevmelisin birini... Şifa vermektir aşk!

Adsız dedi ki...

Benim aklım almıyor bu yazdıklarını. Ya o kadar sevmemişim demek ki ya da kolay vaz geçiyorum. Ben zaten anlasam ne olduğumu :)

Nakhar dedi ki...

@sıradangay; Sabır göstermezsen vazgeçilen de olursun vaz geçerken... Her şey karşındaki insandan ne görmek istiyorsan ona onu göstermekle alakalı :)