BENDE BÖYLE...
Uçan balona binip daha yukarılara çıkmak için bizi yere
yakın tutan ağırlıklardan vazgeçtiğimiz gibi daha iyi şartlarda yaşayabilmek umuduyla
vazgeçtiğimiz ilk şey hobilerimiz; bize iyi hissettiren şeyler oluyor…
Sık sık kendimden kaçmak için insanlığımı bırakıp hayvanca,
gece gündüz demeden çalışmaya veriyorum tüm dikkatimi ve bir anda kaybettiğim
bir şeyi; kendimi ararken buluyorum.
ASKERLİK
Malum: muafiyet hakkımın bozulması sonucu bedelli kredisini
düşünüyordum. Maaş müşterisi olduğum bankadan (mesai ücretimin maaşımı geçmesi
nedeniyle) bir haftada çıkmayan kredi, hiçbir ilişiğimin olmadığı devlet
bankasından 30 dakikada çıktı. Bedellinin bedelini ödedim bitti!
İLİŞKİ
Hayatımın demirbaşı
niteliğini hâlen koruyor. Haftanın üç gününü film izleme, çeşitli kültürel
aktivitelere girişme, ilişkinin getirisi aşk oyunları, tartışmalar, tatlı
atışmalar, öpüp barışmalar… Güzel… Birbirimize
yetmeyi, birbirimize yetişmeyi, birbirimizle yetinmeyi bildikçe daha da güzel…
AİLE
Her cuma “Bugün gelecek misin?” diyen annemi özledim. Büyürlerken
çok fazla ilgilenemediğim yeğenlerim teker teker evleniyor; “Dayı/Amca senin
sıranı kaptık yine” esprileriyle gülüp geçiyoruz. Bir gün evlenecek olmamın umudunu
hiç kaybetmeyecekler…
ARKADAŞLIK
En büyük handikabım bu: Yeni dostluklara yer açamıyorum, var
olanlarla yeterince vakit geçiremiyorum, zaman kavramlarımız farklı; çocukluğumdan
kalma alışkanlıkla, hava karardığında evime gitmek için cebelleşiyorum.
İŞ
Bir iş teklifi aldım, tebdili mekânda ferahlık var diye
kabul ettim. İstemeyerek de olsa (Genellikle işten ayrılmalar 1,5 yıl içinde
olurmuş, eğer ayrılmıyorsanız o iş yerinde 3 yıl, 3 yıl içinde ayrılmıyorsanız
6 yıl çalışırmışsınız.) İstifa ettim. Vazgeçmemi istediler onu da kabul ettim.
:)
SAĞLIK
Neyim var neyim yok bilmiyorum. Her gün bir diş sarımsak yemeli,
bir çay kaşığı çörek otu yutmalı, bir kadeh şarap, tahıllı ekmek unu,
yoğurdun suyu, üzümün çöpü derken delirmemek işten bile değil…N