23 Haziran 2007



SKANDAL AİLESİ - 5

- Günah Yüklenen Adam! -

Yıl 1981 Aralık: 
Annesi hamile kalır ve düşürmek için çok uğraşır. (ağaçtan atlar elleriyle kendi ağırlığını kaldırır. hoplar zıplar) ama düşmemek için sıkı sıkı tutunur.
*
Yıl 1982 Nisan:
Annesi o zamanın teknolojisini bırakıp kocakarı rivayetlerine inanır, bıçak ve makas saklanan yerlerden, makasın saklandığı yere oturur. Karnındaki çocuğun kız olacağına dair inancı artar. bebek kıyafetleri ona göre hazırlanmaya başlar. pembeler, morlar, kırmızılar... 40 gün dolmadan adet dönemindeki bir kadının nazarının değmesi sonucu vücudunda nokta nokta üçkül denen yaralar oluşur ve tüm hayatı boyunca yılın bazı aylarında bu yaralar tekrarlar.
*
Yıl 1982 Eylül 1:
Annesine göre ağustos biter giren ayın 1 inde doğar. 4,5 kilo olarak, görenler maymun der bir parmak kıllı bir bebek olduğundan... 40 gün içinde tüm kılları dökülür... Kirpiklerinin uzunluğunu kıskanan ortanca ablası evde kimse yokken makasla tüm kirpiklerini keser. Annesinin istenmeyen tohumu olduğundan aynı tarihlerde erken evlendiği için doğum yapan ve ne yazık ki kendi oğlunu kaybeden büyük ablası tarafından emzirilir. ablasıyla eniştesinin aşırı isteğinden dolayı ailesi tarafından ablasına verilir. geri alınmamak üzere.
*
Yıl 1984 Kasım:
Babasının canından çok sevdiği dayısı vefat eder. Annesine yeni bir erkek evlat için diretir ve nitekim istediğini alır.
*



*
Yıl 1985 Eylül 8:
Sonunda onun da bir kardeşi olur. Ama 1 yıl geçmeden havale nedeniyle ölür. Sonrasında babası tarafından ablasından geri alınır.. nüfustan kardeşi yerine o düşürülür. Normalde olduğundan 3 yaş küçük ve alıştığı isim dışında başka bir isimle hayatına devam eder... Aynı zamanda ablası tekrar hamile kaldığından normalde 3 yaşında olmasına rağmen yeğeniyle yaşıt dayı ünvanına sahip olur.
*
Yıl 1992:
İlkokula başlar, çeşitli sebeplerle durup dururken bayılmalar yaşadığı için ilk kez hastanelerle tanışır. Fakat neyin sebep olduğu konusunda önemli birşey çıkmaz.
*
Yıl 1997:
Ortaokul döneminin başlarında bıyıkları normal zamanda terlemesine rağmen nüfusta 12 yaşında gözüktüğünden dalga konusu olur. Ve bununla birlikte annesinin ''seni çaydan süzgeçle tuttum'' sözünün yalandan olduğunu anladığında ilk utancını da yaşamış olur.
*
Yıl 1999:
Lisenin başlayacağı yıl, kazandığı liseye yazılmak için 16 Ağustos gününde babasını binbir ısrarla sürükleyerek okula götürür, kaydı yapılır... Aynı gece heyecandan uyuyamaz ve hayatının kabusuyla tanışır: DEPREM!
*
Yıl 2001:
Arkadaşları tarafından kibarlığı nedeniyle dalga konusu olup ezildiğinden aynı yıl içinde 2 kez intihar girişiminde bulunur ve ikisinde de başarısız olur ve kendine söz verir. ''Hiçkimse senle dala geçmeden sen kendinle dalga geç!''
*



*
Yıl 2002:
Eşcinseliği kabul sürecinde sayısız kabus görür, Merdivenlerde korktuğu öğretmenin geldiğini görünce heyecan yapıp koşar, kapı eşiğinde ayağı kayar ve kirişin köşesine kafasını sert bir şekilde çarpar. Derse girilir 5 dakika içinde burnundan kana yakın sıvı gelmesiyle apar topar hastaneye kaldırılır röntgenlerde önemli birşey çıkmaz. hatta doktor söylediklerine inanmayarak dalga geçer.
*
Yıl 2003:

Ara ara yorulduğunda burnundan aynı sıvı gelmeye devam eder. Dünya da tek eşcinsel dürtülere sahip kişi olmadığını anlar ve birkaç arkadaş edinir. Bunlardan biri de 1,5 yıl sonra sevgilisi olacak olan kişidir.
*
Yıl 2004:
Hastane de aile doktorunun muayenesi sonucunda kafatasında çatlak oluştuğu görülür. Ve ameliyata alınarak sıvı kemik dolguyla çatlak kapatılır. Yıl sonunda Babasını kaybeder. Aynı gün cemaat evinden atılır, büyük ablasına eşcinselliği konusunda açılır. Bkz. Açılma Anları
*

Yıl 2005:
Uzun süredir konuştuğu hayatının aşkıyla yüzyüze tanışır, ilk ve son aşk başlar.

Yıl 2008:
Uluslararası bir yarışmada birincilik alır, Fransa'da 1 haftalık mesleki eğitim ve dil kazanır ne yazık ki vize çıkmadığı için gidemez. Arkadaşı silgi istemek için arkasını döndüğünde kopya veriyor suçlamasıyla bütün sorularını doğru cevapladığı sınavdan okulu uzatır.

Yıl 2009:
Eğitim hayatının okulla sınırlandırılmış kısmı biter. Yarışmalardaki başarısından sonra iş vadeden büyük şirketler "Sen üniversite mezunusun fazla maaş istersin, deneyimin yok!" diyerek başvurularını reddeder. "Sanki deneyim gökten inen bir şey ve havada yakalıyorsun!"dur.

Yıl 2010:
Asker kaçağı gözükmektedir. Askerden muaf olmak için uğraşır ve yaklaşık 1 yıl süren bu muafiyet sürecinde F17D4 - Barışta ve Seferde Askerliğe Elverişli Değildir. raporunu alır.

Yıl 2011:
Köpeği ve kedisiyle gittiği tatilde sevgilisinin çocuklar oynasın diye odadan çıkardığı Zilli isimli kedisi, paniğe kapılarak dışarı kaçar ve izine ne yazık ki bir daha rastlanamaz...

Yıl 2012:
*Kazandığı yarışmanın anı olarak gönderilen cam plaketi 4 yıl sonra kendisine kargoyla gelir, hem de 3 parçaya ayrılmış halde! Şanslı isimli köpeğiyle beraber annesine gittiği bir tatil günü bahçede oynayan köpeği çocuklar tarafından dışarı çıkarılır ve arabanın altında kaldığı haberi gelir... :(

Yıl 2014:
Askerlikten muaf olmasına rağmen tekrar muayene için çağırılır... 


İşte bu da benim... Bakalım önümüzdeki yıllar bize daha ne getirecek...N

31 yorum:

Yazarken Eğlenen Adam dedi ki...

zor bir hayat seçmişsin, yada seçmek zorunda kalmışsın ama dik duruşun inanılmaz. :)

Ben hep derdim "ben deniz çocuğuyum batar çıkar ama sonunda yüzer kurtulurum" diye. Demek ki tek deniz çocuğu ben değilmişim ;)

Adsız dedi ki...

Ne kadar sıradanmışım meğer..
Genç yaşına neler sığdırmak zorunda kalmışsın Nakhar:(
Ara ara patlamamak işten değil!

Nakhar dedi ki...

atonica;
teşekkür ederim yorum için... inan ki kumdan kalelerim her an yıkılabilir... :)

ece;
o yüzden diyorum ki beni mazur görün arada bir sinirlerim boşanıyor elden ayaktan kesiliyorum... şaka gibi geliyor onlara ama olsun... :)

Yazarken Eğlenen Adam dedi ki...

Kumdan kale iyidir, istediğin zaman tekrar yapabilirsin, önemli olan kalıbı kırmamak ;)

Allahım pek bi edebiyim bu gece... ;P

ESTHER dedi ki...

bebeğimmm iyi ki doğmuşsun :) seni seviyoruz çünkü sen güçlü bir adamsın, cesur bir adamsın, haysiyetli ve sevecensin! öyle güzel, öyle büyük bir kalbin var ki! bak tertemiz de bi hayat yaşamışsın işte! öyle de devam etmesini dilerim..

sevgiler xxxxxxx

ESTHER dedi ki...

tertemiz bir hayat yaşamışsın derken, evet pek çok zorluk atlatmışsın bunu hepimiz gördük... ama ailenin diğer bireylerinin yaşantılarıyla, hatta herhangi bir insanın bile yaşantısıyla kıyaslanacak olursa gayet pırıl pırıl bir hayatın var demek istedim.. eşcinsellikse hiçbir şekilde skandal, utanç duyulacak bir leke falan değil! bu seni skandallar ailesine yakışır bir evlat yapmaz :) eşcinsellik normal bişeydir!

edi.ben dedi ki...

yıl 2006, içinden çıkan kelimeleri topladığı bir blog aracılığı ile, yine kendisi gibi inanılmaz bir hayata sahip bir kadınla tanışır. solumak istemeyen bu kadına, oğluna sarılmasını öğütler. ona dost olur. sıcaklık sunar. o kadının hayatını altüst eden sırrına "sırdaş" olur. onu dinler, onu anlar... ama tüm planlara rağmen bir türlü buluşamazlar :)...
o kadın onu çok sever. hatta belki de ablasına benzediğini söylediğinden bilinmez, çok ama çok önemser. zaman zaman sulu tükürüklü öper. üstüne üstlük bir de yanaklarından o tükürükleri silmesini istemez... yapış yapş vıcık vıcık yanaklarla dolaşmasını ister.:P...
ve o kadın kumdan kalelerini onunkilerin yanına taşır. herhangi biri yıkılacak gibi olursa anında müdahale etmek için. hem onunkilere, hem kendininkilere... yani asla o kumdan kaleler yıkılmayacak, zamanla taşlaşacaktır.
yani sözün özü, özün söze dökülmüş hali: seni çok seviyorum Nakhar'ım...
muah :-* (colk) (şlopfs) silmee >:(

Nakhar dedi ki...

atonica; blogunda yorum kısmını aç dedim ben sana yaptın mı?

esterim; o kadar ti şeyler yazmışsın ki koltuklarım kabardı... meğer ne mükemmel insanmışım ben :)
ayrıca evet ben yine de şanslı olanlardanım aileye baktığımda ama aileden gelen bir kader bağı olduğu için gelecekten korkuyor insan... kennedy ailesi gibiyiz yaaa... eşcinselliği de skandaldan saymıyorum :) saysam olmazdım bacım benim :)

edicim; 2006 yı da kısaca sen özetlemişsin eline emeğine sağlık gibi klişe bi laf söylicem şimdi... ama insan dediğinin birbirine en azından manevi anlamda yardımcı olması gerekiyor... ben ailemden görmediğim manevi desteği çoğu kez sizlerden görüyorum... dediğin gibi kumdan kalelerim taşlaşıyor etrafındakileri görünce :) silmedim çünkü yüzümü yıkadıktan sonra gördüm he ehe... :)

Yazarken Eğlenen Adam dedi ki...

;) ayıpsın

miso dedi ki...

Sevgili Nakhar,

Manevi destek için illa tanışmak gerekmiyor. Ben senin arkandayım çünkü en başta sen kendine ve etrafındakilere karşı dürüstsün. Sakın yılma!

marruu

Nakhar dedi ki...

mişocum; teşekkürler zati bende bunu söylemek istedim... arkasında birilerinin olması insanı güçlendiriyor... :)

Banu dedi ki...

nakhar,
bütün bu 'skandal ailesi' serisini okuduktan sonra sana saygım bir kat daha arttı. seni tanımasam da çok seviyorum :)

Adsız dedi ki...

Abicim sen neymişsin yaa!!??Şaşırtmaya devam...

sherlotte holmes dedi ki...

seni tanımıyorum ve gücüne hayran(kald)ım. bu geçmiş zaman ekini sevdiğimi söyleyemem.. ama geniş zamanla söyleseydim çok iddialı olacaktı, o cesareti bulamadım ömrümce..

tanımadığım etmediğim birinin günlüğünde işim, derdim ne bilmiyorum aslında..
ama öyle geldim, burdaydım, hayran oldum gidiyorum..

hayatının bundan sonrası hayatının aşkıyla çok mutlu sürsün diliyorum gitmeden de..

sevgiler..

Nakhar dedi ki...

teşekkür ederim sherlotte holmes iyi dileklerin için... 1 sene içinde vereceğimiz evlilik partisine de davet ediyorum seni.. tanımadığın birileri olmaktan çıkarız hem...

sherlotte holmes dedi ki...

seve seve gelirim
üstelik çok da mutlu olurum :)

Nakhar dedi ki...

mutlu olmana sevindim... yorum bırakan herkese teker teker mail atacağız zaten zamanı gelmeden bir ay önce... ki millet kendini ayarlayabilsin... yurt dışından gelecekler de var :)

Adsız dedi ki...

nakhar...
yasadıklarına karsı hala dık durusuna blogtakı yazdıklarına herseyı oldugu gıbı kabullenebılmene hayran kaldım...umarım hayatın boyunca mutlu olursun :)
senı tanımıyorum ama tanımadıgım blogta bırsey sorucam ne haddimeyse artık...nakhar ne demek acaba?!?çok değişik bi isim merak ettım sadece...

Adsız dedi ki...

ağlattın beni gene..
tesadüfen bu sayfa geldi google a adını yazıp bir bakayım sayfaya deyince..
tesadüflere inanmam biliyomusun?mutlaka bir sebepleri olduğuna inanırım.
ve hayatım tesadüflerin ellerindedir gene de..:)

bendeniz..

Nakhar dedi ki...

@bendeniz;

ağlama, çünkü ben ağlamıyorum hiç, her acıya sonrasında güleceğim diye dayanıyorum o kadar komik ki dediğim gibi de oluyor, ne için kendimi üzmüşsem neye kızmışsam boş geliyor... bunun adı maalesef hayat... ne kadar zor ne kadar kolay olduğu önemli değil...

:)

İzDüŞümLeR dedi ki...

Merhaba,

Aylar sonra gelen bir yorum olacak gerçi ama.Sizin özelinize girip ,okuyup hiç bir şey söylemeden kapıyı çekip çıkmak gelmedi içimden.

Bazı insanlara hayat altın tepsiyle sunulur,bazı insanlarada o kumdan kaleleri tek tek biraraya getirmek.Ama kumların yanın da bonus olarak sabır ve güçte verir .Sabrınız ve gücünüz hiç eksilmesin.

Nakhar dedi ki...

@izdüşümler;

çok hoş yazmissiniz tesekkur ederim, sanirim Tanrinin verdigi o sabir olmasaydi simdi sahip oldugum guzelliklere sahip olamazdim sanirim...

sabir insana guc veriyor gercekten :)

baburi dedi ki...

aaaaaaaa sende mi cemaat evinden atıldın:) canım benim kardeşimsin:)

anaksarete dedi ki...

yazının uyandırdığı hisleri anlatmak güç..
tek bir şey söyleyecek olursam: hayat karşısındaki duruşuna hayran oldum.

Nakhar dedi ki...

@anaksarete;

tüm yaşadıklarım o kadar normal geliyor ki bazen arkadaşlarımın bizim gayet standart bir ailemiz var yaklaşımı bana şaka gibi geliyor...

TasarımCadısı dedi ki...

İnsanların içinden geldiği gibi davranamadıkları,yaşayamadıkları,sevemedikleri, hep birilerinin o yiyecek gibi bakan gözlerinden kaçtıkları böyle bir ülkede içinden geldiği gibi yaşamaya çalışman ne güzel... kendi tercihlerinle..
hiçbirşeyden saklanma,korkma ve böyle devam et bence..en doğrusunu yapıyorsun..birşeylerin değişmesini ancak bu şekilde sağlanabilir..

Nakhar dedi ki...

@tasarım cadısı;

kendi hayatımda ve çevremde değiştirdiklerimle, çevremdeki insanlara göre deşimimimle yol alabileceğimi erken yaşlarda keşfettim ve bu şekilde idame ettirebiliyorum yaşamımı....

çok teşekkür ederim...

erkan dedi ki...

herkese lazım bence gerçek ve sonsuz aşk ama insan her istediğini kimi zaman elde edemiyor elde olan yada olmayan sebeplerdn dolayı sen hayatının aşkını bulmuşsun ne mutlu sana umarım mutlulukla devam eder.

Kelimelere Sadakat Enstitüsü dedi ki...

Daha yeni bir blog üyesiyim ve yazdıkların beni o kadar çok etkiledi ki inanamazsın.Allah bilir kaç dakika da kaç şeu okudum.Ne diyim ayaktasın.Sen hep yaz böyle.

Kelimelere Sadakat Enstitüsü dedi ki...

Daha yeni aldım bu blogu ve bu bloğa rastladığım için çok şanslı hissediyorum kendimi.

Nakhar dedi ki...

@erkan; İyi dileklerin için teşekkür ederim...

@kelimelere sadakat enstitüsü;
Beğenin için teşekkür ederim, bazı şeyler fazla gelince bırakıyorsun arada ama yazma coşkusu içinde kalıyor bir süre, tekrar açığa çıkana kadar... blog dünyasına hoş geldin... :)