NE VARSA ESKILERDE VAR
Çok sade, simdiki tabiriyle siradan ya da monoton hayatlarimiz vardi bizim... Yaslilarin yasli, genclerin genc, çocuklarin çocuk oldugu zamanlardi...
TRT nin tek kanal oldugunu hayal meyal hatirliyorum ben, o dönemin sonlarina denk geldim çünkü. Bizimkiler, ediyle büdü, minik kus vardi eskiden... İnsanlara gelince, hastalara hep moral verilir, gençlere çok okumalari iyice ögütlenir, çocuklara da disleri agrisa dis, sirtlari agrisa kanat cikaracaklari söylenip avutmaya çalisilirdi...açikçasi ben öyle büyüdüm... az kanat çıkması için beklemedim yıllarca..
Aklim durmadan gözümün eskiden gördükleriyle yenileri sürekli karsilastiriyor ve enteresan değil tabii ama iç bunaltıcı...
Eskiden söhret olmak ne kadar zorsa, simdi balon söhret olmak tezgahta satilan peynir ekmek gibi...Eskinin insanlari topraga ve gökyüzüne asiri saygi duyarlardi, hava durumunu husu içinde, tüm ahaliyi susturur seyrederlerdi de anlamazdim...
Hemen ardindan da ekin ekenlere ayri, evsizlere ayri ve birbirine tamamen zit dualar ederek beni bir kez daha sasirtarak ne kadar büyük bir kalbe sahip olduklarini tahayyül bile edemezdim...
Eskiler yasamayi, dünyayi ve insanlari seviyordu, hiç reklam yapmadan, sorgusuzca, ne oldugunuza bakmadan, öylece abartisiz ve gerçek... Korkularimiz arttikça, sevdigimiz şeyler de ister istemez azaldi...
Yuce gonullu olmak istiyorum eskiler gibi hatta ne bileyim onume gelene mavi boncuk dagitayim istiyorum oyle yani.. insanlari, otu börtü böcegi sevmek istiyorum tipki eskiler gibi...NaKHaR..