ACİL SERVİSTE BİR VİCDANSIZ!
Bu hafta
sonu arkadaşlarıma çay-kahve ve sohbete gittim. Birinde kahve, birinde çay
derken 3 kapı dolaştım. Geri döneceğimi baştan söyleyeyim de “Kal” demeyin diye
tembihlemiştim. Öncesinden söyleyince ısrar edilmesinden ne kadar hoşlansam da
dönerim, insanın kendi dört duvarında olması gibisi yoktur!
Geri dönmek
üzere ayaklandığımda arkadaşımın yüksek tansiyon hastası olan eşinin aniden düşen
tansiyonu nedeniyle acil serviste bulduk kendimizi…
İşlemler
beklemeler ve arkadaşım adına korkulacak bir şey olmaması bir yana, gecenin bir
yarısı acil serviste olanlar konusuna değineceğim: Üç ya da dört tane farklı
ailelerin bonzai müptelası olmuş çocukları, ailelerin yaşadıkları, küçücük
odada kapısı açık ifadesi alınan insanların anlattıkları tüyler ürperticiydi.
Birinin
çocuğu ilk kez kullanmış, bir diğerinin çocuğu tamamen kendini kaptırmış, bir
diğeri her türden sentetik uyuşturucu konusunda tedavi görmüş ve son olarak bir
tanesi oracıkta tüm bu karmaşanın içinde sessizce hayatını kaybetti…
Babası hıçkıra
hıçkıra ağlarken bağırıyordu: “Kişi başına onlarca polis gönderen devlet,
okulların önüne birer polis neden koyamıyor! Ben çocuğumu okusun diye gönderdim
okula, ilgilendim, büyüttüm, sakındım, hani nerde polisler, nerede? Ben nerede
yanlış yaptım!”
Sonrasında trafik
kazasında ağır yaralanan bir transeksüele çarpan henüz reşit olmamış bir
çocuğun hastaneden kaçırılması… Yaralının yine transeksüel olan arkadaşının
çaresizce sağa sola koşturması, alaylı tepkiler! Yetmezmiş gibi dudaklarını çeke
çeke bıyık altından gülen insanlar! Vicdansızlar ordusu!
Ahlâken
neredeyiz? Çöküyor muyuz yoksa çoktan mı çökmüşüz? Vicdanımız bedenimizin
neresinde? Bunu size aktarmak için konuşulanları tek tek not ettiğim minik
defterimle orada otururken kendime de sordum bunu… Ben şimdi ne yapıyorum?
Yıllar evvel,
babamın içinde film olmayan el kamerasıyla, yaşlı bir amcanın yaşadığı yanan metruk
bir binanın videosunu çekerken olanların vicdani yükünü kavramış olan ablamın
bana dönüp “ne yapıyorsun sen!” diye bağırdığı kulaklarımda… Ben vicdansızlardan
bir vicdansız, içinizden biri! N