03 Mayıs 2008





ÖYLE GİBİ
DEĞİLİM !


Çakın bir babanın ve tüm çapkınlıklarına rağmen, aradaki evlilik bağına güvenle,
"ağacın kökleri benim toprağımda, dallarını nereye uzanırsa uzansın" diyen, tüm güçsüzlüğünü, acizliğini bu cümlenin ardına saklayan bir annenin evladıyım...

Çevremde, ben küçükken, birbirlerini aldatan, birbirlerine yalan söyleyen, ortalıkta bir diğernin eşine, sevgilisine göz koymuş, seks konusunda aç mı aç insanlar yoktu... yoktu derken vardı ama ben daha gözleri açılmamış kedi yavrusu gibi dünyayı sadece koklayarak ve dinleyerek anlayabiliyordum... büyüme hızıma oranla kendime kurduğum dünya da hızlıca kirlendi arka bahçemde yalnız bir iki ağaç gölgesi kaldı temiz... gerçekler yüzüme tokat gibi çarparken, isa gibi
"diğer yanağımı çevirme" büyüklüğünü ne yazık ki gösteremedim... Nihayetinde o kadar büyük ve sonrasını düşünen bir insan olamadım ben..

Sinirlendiğimde kırıldığımda bunu o an belli ederim, ve sinirlenen kırılan birinin bunu o an belli etmesini isterim..çünkü bu insana özür dileme, hatayı hemen düzeltme gibi bir şans verir... Sinirini, üzüntüsünü, kırgınlığını daha sonra en adi biçimde kullanmak adına içine atan
(benim tabirimle içten pazarlıklı) insanlardan kişilerden iğrenirim... çünkü bu insanın yaptığı hatayı düzeltme şansını kesinlikle vermez...






Kin beslemedim kimseye, kimseye karşı müthiş bir hayranlık duyup kendimi parçalamadım... kıskanmadım kimsenin cebindeki parayı, üstündeki urbayı, kafasındaki bilgiyi ve özümsediği kişiliğini... kıskançlığım
"seven insan kıskanır" sözünden hareketle sadece sevgilimedir...

Kıskançlığı güvensizlik olarak algılamam, bir güvensizlik varsa o sevgiliye değil, sevgilinin iletişim halinde olduğu insanlara karşıdır... "ben sana güveniyorum, konuştuğun görüştüğün insanlara değil" yaklaşımını benimserim... hepimiz bir şekilde insanızdır ve hayatımızı düzenlemediğimiz sürece şeytana uymama gibi bir lükse sahip olamayız gibi gelir...

Ben bendim işte... çevrem ve çevremin etkisiyle ben de değiştim... ama o aynı çevre bendeki değişimin farkında olmadı... Daha önceki ben'le şimdiki ben arasında yeni ve sayısız ne kadar dağ kurmuşsam kurayım o küçük dağları kimse farketmedi... farkındayım diyenlerde lafta kaldı ne yazık ki...


Kategorize olmayı sevmem, ikinci bir insanla kıyaslanmayı asla kabul edemem... sen şuna göre daha iyi veya daha kötüsün diyemem kimseye... Cinsel kimliğimin, fiziki, akli ve kültürel özelliklerimin önüne geçmesinden nefret ederim...




Bir insanı değerlendirirken, ilk önce dış görünüşündeki, mimiklerinde ve jestlerindeki görünen ufak nüanslara bakarım... her insana ilk olarak tam puan veririm kendi adıma, daha sonra konuşmalar sohbetler, etkiler tepkiler sonrası verdiğim not ya yerinde kalır ya da düşer... Ben insanları bir zaman yaptıklarıyla değerlendirmem.. ve bu şekilde değerlendirilmek isterim...

Beni tanımadan tek bir özelliğimi iyi veya kötü olarak değerlendiren birine asla ve asla güvenemem... İnsanların vücut dili bana o kişiyle ilgili inanılmaz bilgiler verir, istemeden ve çabalamadan karakterini çözümleyebilirim... söylediği bir sözün ses tonuna yansıması, o sözü söylerken hareket mekanizmasının nasıl işlediği gibi nüanslar beni fazlasıyla o kişi hakkında bilgilendirir...

Üstün özelliklerin mucizelerin sadece ilahi kişiliklere değil herkese verildiğini düşünürüm... arkadaş, dost, akraba, hayatımdan birini çıkardı isem, o insan hakkında gelen sorulardan hoşlanmam, ve ardından gelen nezaketen aranır, hal hatır sorulur yaklaşmına tamamen karşıyımdır... giden gitmiş, biten bitmiştir artık... NaKHaR

22 yorum:

gaykedi dedi ki...

"Sinirini, üzüntüsünü, kırgınlığını daha sonra en adi biçimde kullanmak adına içine atan (benim tabirimle içten pazarlıklı) insanlardan kişilerden iğrenirim... " demişsin birtanem, peki bu insanların bunu nezaket ve insanları mümkün olduğunca üzmemek adına yapabileceklerini, içlerine attıkları birşeyi unutmayı ve yok saymayı dileyeceklerini hiç düşündün mü?

Nakhar dedi ki...

@sevgili sevgilim gaykedi

eğer dediğin gibi yapsalar amenna diyeceğim pisicim... ama bahsettiğim insanlar öyle olmadıklarını her defasında gösteriyorlar... üç beş günlük bir olay değil bu uzun zamandır yazmak istediğim bir konuydu... :)

Fulya Bozoğlu dedi ki...

bu konuda sana fazlasıyla katılmaktayım sevgili nakhar..öfkesini,sinirini içine atan insan dolup dolup sonradan ve birden bire patlıyor.tüm kötülükleri,içindeki nefreti kusuyor üstüne üstüne.-an-lar büyük önem taşırken böyle insanlar sürekli bir geçmiş takıntısıyla ve içlerine atmış olmanın verdiği öfkeyle nefreti hissettiriyorlar.öfkeliysen o anda yaşamalısın sonu ne olursa olsun.yeter ki içinde kalmasın.içinde kalıp hep seni bitirmesin hem sahip olduğun insanları...

Nakhar dedi ki...

@cehenneme yolcu peri

daha iki gün önce değer verdiğim bir kız arkadaşım, benim erkek kardeşim senin gibi olsa onu kesinlikle dışlarım zaten o bana gerek kalmadan kadasına silahı dayayıp kendini alnından vurur dedi bana karşı ne kadar şey biriktirdiğini gördüm... maalesef böyle...

Adsız dedi ki...

içe doğru ne güzel bir analiz bu..bir ben yapamıyorum..

Fulya Bozoğlu dedi ki...

uzaktan gördüğümle ne kadar doğru söyleyebilirim bilmiyorum ama arkadaşın birşeylerin acısını senden çıkarmış sanki.ne yazık ki böyle biriktirip biriktirip patlayan insanlar üzüntü veriyorlar.kendilerini pek belli etmedikleri için de dikkatli olunamıyo ne yazık ki.bana böyle birden patlayıp kin kusan insanlardan arkama bakmadan uzaklaşmaya çalışıyorum.

Nakhar dedi ki...

@zoitsa

aslında yapabilirsin, birkaç tane örneğini görüp birazcık pişmanlık, birazcık üzüntü duymak lazım... ne mutlu sana ki seni böylesine yanıltan bir arkadaşın olmamış işte :)

Nakhar dedi ki...

@cehenneme yolcu peri

bende hayatımdan çıkartıyorum... en kestirme yolu ben kaçmıyorum... çünkü kaçtıkça peşinden geliyor böyleleri :)

Serap Koc dedi ki...

konu aslinda cok farkli boyutlara gelmis yorumlarla ama yaziyi okuyunca ilk dusundugum sey, nakharin anlasilmaya cok ihtiyaci var olduguydu. Ama ufak 1 dip not, bu seni hafiften bu aralar hatta bu yaslarda biraz bogsada, ilerde anlasilmamaya alisiyor ve gayette mutlu olabiliyorsun ;)
saygi ve sevgilerimle
Serap

Nakhar dedi ki...

@seraphical

gerçi konunun özü dediğin gibi anlaşılmaya ihtiyacım var demek istediğim kadar.. sizi anlıyorumdu da... ama anlamak anlaşılmanın yerini hiçbir zaman tutmuyor nedense...

sanırım ben yaşa göre değilde eli yüzü buruş buruş olana ve ölene kadar anlaşılamayacağım... ve hayatım ileride bir film olacak ne yazık ki :)

yine de anlamayanlar içinde bir iki kişi çıkıp anlasa o da kafi.. :)

arzın merkezine yolculuk dedi ki...

Bana göre bir insan baştan neyse öyledir.Bu tipler her zaman gerçek hislerini, karakterlerini saklarlar, kendilerince hep bir hesapları vardır. Ama gün gelir gerçek benliklerini saklayamadıkları zayıf bir anları olur.Bu tipler böyledir işte.Yani onlar hiç içlerine atmazlar çünkü zaten hep öyledirler
Aslında içinde bi şeyler biriktirenler gay kedinin dediği gibi olur;nezaketen ve karşısındakini kırmamak için böyle davranırlar, sabrederler bi şeyler düzlesin diye...
Sevgiler Nakhar,kendini artık üzme. Bu yaşadıkların bir anlamda senin kazancın olmuş, çünkü artık seni üzmesi gibi bi durum hiç olamayacak ...

özgün dedi ki...

güzel yazmışsın da tabii ki katılmadığım noktalar da var. (şimdi hepsini yazmıyım :p) içlerinden biri de gaykedi'nin bahsettiği duyguları o anda ifade etmek gerektiğine inanman ve bunu yapmayanlara içten pazarlıklı demen.
öncelikle üzüntümü kızgınlığımı vs o anda belli etmeyen/edemeyen bi insan olarak söyleyebilirim ki bu bir kişilik özelliğidir bence. şu yaşıma geldim ve hala değişememişir o anda tepki verememek özellğim -ki o kadar da uğraşıyorum bunun için. fark ettim ki, özellikle çok sevdiğim ya da güvendiğim bi insan beni kırmışsa o anda neredeyse şoka girdiğim için tepki veremiyorum. çok olmuştur öyle "peki o zaman sonra görüşürüz" diye gayet kibar ortamdan ayrılmalarım ve telefon kapatmalarım. kafamı toplamam için en azından bi 10 dk filan gerekir. sonra da genellikle o kişiye dönemem çemkirmek için. ikinci sebep de kendi kendimi "yok canım o onu kastetmemiştir" demem ve tabiri caizse kendi kendimi kandırmamdır. konduramıyo muyum napıyorum artık, bilinmez. tabii daha sonra işlerin kokusu çıkar, ama yine aynı sebepten çemkirmek için dönemem.
ama senin dediğin gibi olsa iyi olurdu. biriktirmeden tepki vermek ve sorunu çıktığı anda çözmeye çalışmak. öbür türlü, benim gibiler, ne yazık ki sürekli içlerine atıp bi gün patladıklarında eski defterler de açılıyor. ama inan ki ben ve benim gibiler de isteyerek yapmıyoruz bunu. kendi adıma konuşayım hatta, istemezdim.

Adsız dedi ki...

canım sırf salaklığımdan senin gibi yapamadığımdan..ben öyle bir kazık yedim ki arkadaşımdan ölümün kıyısından döndüm..neredeyse boş yere ölüyordum..insanları bu şekilde analiz etme yeteneğim yok yani bu özelliğin annemin ağzındaki ismi;çok açık ağızlı herşeye kanan bir salağım:)

Nakhar dedi ki...

@arzın merkezine yolculuk

sen beni yanlış anlamışsın... ben sadece benim cinsel kimliğime saldırı yapan ve bunların güvendiğim kişiler olmasından yakınmıyorum...

herhangi bir olayda üzüntü, kırgınlık gibi konularda biriktirenlerden ve daha sonra bunu kullananlardan yakınıyorum...

kedimin dediği gibi zaten bu olayları temcit pilavı gibi biriktirip biriktirip beni üzmemek için ortaya atmaktan çekinen kişilere bir lafım yok... olabilir... ama ben demişsem ki şunla sorunum var bunla sorunum var ileride de o kişiyle en ufak bir tartışma da sen işte sunla da sorun yaşamıştın bunla da şöyle olmuştu dediğinde o kişiyi içten pazarlıklı görürüm ki görüyorum da...

kimse bunun böyle olmadığını bana ispat edemez... sevgilim dahi olsa... :)

Nakhar dedi ki...

@cien anos de soledad

açıkçası şöyle diyorum, sen kardeşim eğer bir arkadaşın sana kendiyle ilgili birşey anlatmışsa veya kalbini kırmışsa...

ve ufak bir tartışmada sırf üste çıkmak için eski defterleri açıyorsan sana çok rahat diyebilirim bu kişilik sorunudur... ve düzeltilmesi gerekir arzın merkezine yolculuk a da açıkladığım gibi hareket ediyorsan o zaman problem değil...

çünkü biriktirmek kimseye fayda vermiyor ve belki gösterilmesi gereken tepki zamanında gösterilirse hayadan dönülür ve dostluk arkadaşlık sevgililik her ne ise devam edecek yüzü olur insanların.... yok tam tersi ise ileride kimse kimsenin yüzüne bakmaz diyorum...

benim doğrum bu tabii ki sizinkiler de farklı olabilir.... hepimiz ayrı dünyalarız netice de öyle değil mi? :)

Nakhar dedi ki...

@zoitsa

o zaman bu sana bir şekilde insanlar için bir analiz kapısı açmıştır hiç yoksa bile birazcık... gördükçe toparlarsın... yaşlanana kadar bile devam etse olacağı bu... bu arada geçmiş olsun yaa... yaşadığın şeyb nadir de olsa insanı ölüme götürmesi yönünden az çok tahmin edilebilir bir durum sanırım.. geçmiş olsun gerçekten :)

Adsız dedi ki...

bir daha kız arkadaş mııııı ...aslaaaaa

Nakhar dedi ki...

@zoitsa

sen bilirsin hepsği değil tabbii :)

ayci dedi ki...

Çevremde, ben küçükken, birbirlerini aldatan, birbirlerine yalan söyleyen, ortalıkta bir diğernin eşine, sevgilisine göz koymuş, seks konusunda aç mı aç insanlar yoktu...

demissin ya...düsündüm...insanlar igrenc varliklar...aldatan insan, taciz eden insan, tecavüz eden insan, vuran insan, kiran insan, aykiri olan insan...ama bir yandan duygusal bu insan!

ur dedi ki...

Böyle yoğrulup, değişiyoruz sevgili nakhar, biraz da bu yönden bakmamalı mı?

bir de yorumlardan çıkardığım var, hani kardeşi ona gerek kalmadan kendini vuracak olan kızcağız var hani: ya seni incitmek istemiştir ya da seni gerçekten kabullendiği için bu kadar açık konuşmuş olmalı, bunu da bir tek sen bilebilirsin ;) birincisiyse hemen uzaklaş.

Nakhar dedi ki...

@ayci

gerçekten ne kadar iğrenç olurlarsa olsunlar başlarına gelen bir olay dahi onları ağlatmaya yetiyor ama içlerinde azıcık vicdan kalmışlar için söylüyorum tabi... :(

Nakhar dedi ki...

@uğur

açıkçası 1.ydi... ve uzaklaştım... ama yüzsüzlüğü eline almış biri olarak anlamıyorsa ne yapalım işte :) ben iyiyim yaa...