BU KİTAP
İNSANI DİLSİZ DE YAPAR
Yer: Kadıköy Seyhan Müzik ''The Secret'' adlı sözde sansasyonel kitabı alma düşüncesiyle içeri girdim, en çok satanlar köşesine iyice bir göz gezdirdim ama yok! kimseye sorma cesaretini gösteremeyerek üst kata çıktım, aradığım kitabı bulamadım, depresif biri gözükmek istemediğim için olsa gerek... yine kimseye bir şey sormadan Alkım'a gitmeye karar verdim... Ama ne oldu tam kapıdan adımımı atıyordum ki göz ucuyla raflara baktım... Onlarcası karşımda öylece duruyordu... :)
Yer: Kadıköy Seyhan Müzik ''The Secret'' adlı sözde sansasyonel kitabı alma düşüncesiyle içeri girdim, en çok satanlar köşesine iyice bir göz gezdirdim ama yok! kimseye sorma cesaretini gösteremeyerek üst kata çıktım, aradığım kitabı bulamadım, depresif biri gözükmek istemediğim için olsa gerek... yine kimseye bir şey sormadan Alkım'a gitmeye karar verdim... Ama ne oldu tam kapıdan adımımı atıyordum ki göz ucuyla raflara baktım... Onlarcası karşımda öylece duruyordu... :)
Bir tanesini kaptığım gibi soluğu kasada aldım, yaşlıca biri (tahminen patron) çalışanlara direktifler veriyordu... hiç konuşmadan kitabın hayatımı nasıl değiştireceğini düşünüyordum... 5 dk kadar bekledikten sonra, adam döndüğünde;
-Buyrun ne istemiştiniz? dedi
Hiç konuşmadan elimdeki kitabı gösterdim.
- Satın mı alacaksınız?
-Buyrun ne istemiştiniz? dedi
Hiç konuşmadan elimdeki kitabı gösterdim.
- Satın mı alacaksınız?
Evet demeden kafamı salladım, adam kitabı aldı borkodunu okutup masasının üstüne koydu, parasını aldı, fişini kesti ve bana verdi kitap hala masanın üstünde... saonra sanki suçluymuşum gibi bana döndü, biraz ''daha ne bekliyorsun'' gibi bir bakışla;
- Fişinizi verdim değil mi? dedi
Bana ne olduysa yine hiç konuşmadan, önce elimdeki fişi sonra masanın üstünde duran kitabı gösterdim...
- Aaa pardon, kusura bakmayın diyerek kitabı poşete koyarken bir yandan da manasız bir acımayla bakıyordu..
(içimden işte dedim depresif olduğuma kanaat getirdi bana acıyor) kitabı aldım, adam ağzını normalden fazla açarak, dudaklarını okuyabileceğim şekilde ve duyabileyim diye bağırarak
- Ö-zür Di-le-riz... Te-şek-kür-ler diye sıraladı.
- İyi çalışmalar deyip çıkarken adamın utandığını farketim...
Dışarı çıkınca aklım başıma geldi.. İçeriye girdiğimden beri hiç konuşmamıştım ve doğal olarak adam beni dilsiz sanmıştı... En çok güldüğüm günler arasına bir tane daha ekledim... NaKHaR
26 yorum:
ben olsam adam beni dilsiz sandi diye, konusmadigim icin ben utanirdim..
hem sonra blog saat ve gün ayarlarini degistirsen iyi olur zira bugun ayin 9'u..
sevgili deodora;
yorum için teşekkürler, neden ben utanayım ki... aklımda binlerce soru işareti vardı kitapla ilgili, bu yüzden de canım hiç konuşmak istemedi... sonuç itibariyle dilsiz olsam sağır da olmam gerekir mantıken...
saat ve tarih konusunda da açıklayayım.. ben bilerek bir gün önceden giriyorum postlarımı... böylelikle 3 gün boyunca kalmasına rağmen 2 günmüş gibi oluyor... yani bu benim tercihim... hiçbir hata yok...
okuldayken yusuf eradam'dan yaratıcı yazarlık dersi alıyordum. hocamız ödev olarak kalabalık bi yerde gözlerimizi kapatarak sonra da kulaklarımızı tıkayarak zaman geçirmemizi ama bu süre içinde bi kör veya sağır gibi davranmaya çalışmamızı ve dünyayı olabildiğince iyi algılamaya çalışmamızı neticede de deneyimlerimizi yazmamızı istemişti...
sevdiğim derslerde bile tembel bi öğrenci olduğum için son güne dek ödevi yapmak aklıma bile gelmedi. dersin olduğu günden önceki akşam eve dönerken bi markete girdim. fazla kalabalık değildi. bu iyiye işaretti tabii. önce etrafa iyice bakıp geçeceğim yerleri belirledim.. sonra kapattım gözlerimi.. başta hiçbir problem yoktu. hatta aldığım kokudan deterjanların arasında olduğumu seçebilecek kadar iyiydim. sonra küçük bi kız çocuğu ağlamaya başladı. sesi duydum ama gözlerimi açmadım. sonra bi şey dolandı bacaklarıma kız koşup geçti sanırım yanımdan ama yönümü şaşırmama sebep oldu, ne tarafa döneceğimi bilemedim ama inadımdan gözlerimi de açmadım...
bi süre şaşkın şaşkın hareket etmiş olmalıyım ki yanıma biri geldi, yardımcı olayım dedi. gözlerimi açıp "yok aslında ödev yapıyorum" demeye utandım tamam dedim. koluma girdi.. ama o benim koluma girdiği için ben önden yürümek durumunda kaldım. tabii o da benim geçtiğim yerleri hesap edememiş olmalı ki büyük bir sepetin köşesine hızlıca çaprtım... canım o kadart yandı ki farkında olmadan gözlerimi açtım...
yardımcı olmak isteyen çocuk ters ters baktı ve basıp gitti tabii...
hiç o kadar utanmamıştım sanırım...
gidip açıklamayı bile denemedim :)
*bu da böyle bi anımdır deyip bitireyim...
ama senin yazdıklarını okurken çok güldüm...
bu arada marketlerden neden nefret ettiğimi de hatırlamış oldum sayende, çok sağol :)))
sherlotte holmes;
bende senin yaptığına güldüm şimdi... tamamen istem dışıydı yaptığım.. farkında olmadan, dilim ttulmuştu sanki... tuhaf şeyler oluyor bazı bazı :)
bir şeyler hatırlatabildimse sevindim :)
nakharcim ben kendimi tam anlatamadim sanirim.. evet bazen bana da öyle oluyor konusmaktan nefret ediyorum bu yuzden gozgoze gelmek bile istemiyorum alisveris yapacagim yerde ama bende ki degisik bir ruh hali.. yani her ne kadar hatali olma durumu olsada olmasa da ben utanir, kendime kizardim adamla dalga gecmisim gibi gelirdi.
deodora'cım; bana böö diyormuşsun gibi geldi ilk yorumunda... anlıyorum her halukarda yüzüm kızarırdı diyorsun... :)
bazen benimde kızarır ama o gün ne hikmetse sadece tebessüm edebiliyordum... ne tek kelime edebildim ne de yüzüm kızardı, hatta bu olay beni biraz mutlu bile etti... adam zaten pek alınmamıştır duruma... peşin para verip kitap aldım daha ne olsun değil mi :)
bence sen düşünmediğin sürece kimse 'aa benle dalga geçtin seni cimcime ya da velet diye düşünmez' :D ne yaparsa yapsın insanın dalga geçip geçmediği yüzünden belli oluyo... yüz kızarması da dalga geçmediğinin kanıtı olabilir tabii :)
:)
yaziiikk veya ayyy diyesim geldi :)
Her nedense, bana engelli insanlar daima daha mutlu gelmistir! Biz konusuyoruz/duyuyoruzda noluyor?
Yine anlasamiyoruz, yine anlasamiyoruz!
bu arada nakharrr not: BEN YK HAYRANI DEGILIMMMMMM :) ve birak CDyi - TV/RADYO´da ciktigi zaman bile ZAPPING yapiyorum - ona göre haaa :)
çok haklısın anlaşamama konusunda...
sevindim, hemde çok :) bir an yanlış anladım demek ki.. kusura bakma artık :)
hhmm adama ders vermiş gibi geldin bana...:=)))) kesin kendisini kötü hissedip kitaptan birkaç sayfa okumuşttur.
kitap öyle diyoooo..
d-chic; ben bunu hiç düşünememiştim :)
çok mrk ettım kıtabı bende okucam.. hem de almaya gıttığımde kımseyle konusmucam.. dejavun olurum hem :)
dene ve gör insan kendini hem huzurlu hem ermiş gibi hissediyor... zaten kitabın anlatmak istediği de bu... 13 YTL
Senin bu sivri dilin yüzünden yakında dilsiz kalabilirsin ama şekerim çünküüüü D-chic'e yazdıkların yüzünden ben senin o dilini koparmak istiyorum haa haaa :D
yaa nakhar iinanmıyorum bu kadar olmaz bende bugün okumaya başladım okudukçada evet ben hep olmusuz düşünüyorum yok şöyle yok böyle diyodumm:))) bugün kesin yazmam gerekiyo derken:) senin yazını okudumm ve çok güldümmm bunu üzerine bişey yazamam:))
nonişim; canım benim sivri dilliyim ne yapalım :) zaten arkadaşlar bana kısaca arto der... :) ama inan içim acımıştı yani :D
dildacım; zaten bir şekilde okuyan herkesin ilk tepkisi bu oluyormuş kendileride söylüyorlar... biz hep yok şunu yapmak istemiyorum bunu yapmıcam diyoruz halbuki şunu yapacağım bunu yapacağım dememiz gerekiyormuş... öyle yani.. ben bitirdim bile... :)
bu arada her yorum yazdığında web adresini eklemeyi unutma ki millet bu dilda da kim demesin.. :)
nakracım yazmak istiyorum ama benim blog sayfam iki bloğa ait ve ismim çıkmıyo bizden biri olarak çıkıyo:) ondan dolayı yazamıyorum yani o zaman benim kim oldğumu kimse bilemiyor ben altına yazıcam bir alatuka huzun benimkii:))) bu arada bende bitirdim kitabı bu kitap iyimi kötümü anlamadım ama kendimi iyi hissetmeye başladım bide ablama senin başına geçen olayı anlattım anlatırken bile koptum ablamda:))
cok geyik bi kitap diyorlar sen nasil buldun yani gercekten gazetelerde yazan gibi "iyi düsünün iyiyi cekin" gibi seyler mi yoksa nelerden bahsediyor?
biraz bahsedersen tabii eger sorun yoksa cok sevinirim..
Nakharcım, çok eğlenceli olmuş cidden. Çıkmadan önce konuştuğun iyi olmuş, yoksa adam vicdan azabı çekebilirdi devamında.
marruu
nedir bu kitap böyle ya? herkesin dilinde noluyor yani iyi bir yaşam için öğüt veren "tavuk suyuna çorba" saçmalığı tarzı bi kitap mı? gıcık oldum ben ya... şimdi bu kitabı alıyorsun diye mi konuşmadın? onu da anlamadım? bu kitabı almaya mı utandın nedir ne değildir?? yok bende bu sıralar jeton köşeli de :S
dilda; belki blogger ayarlarında bi değişiklik vardır hiç bilemiyorum... :).. desene anılarım dalga dalga yayılıyor.. :)
deodora;
bence insanlar yapamadıkları çi geyik diyebiliyor, yani mutlu olmayı tavsiye eden bi kitap, bana göre de bazı gereksiz yerleri geyik... yani ben beceremiyorum tam olarak.. bu yüzden de GEYİK diyebilirim... ama bütün kuralları eksiksiz uygulayabilen biri için yaşam tarzı...
Mişocum;
adam niye vicdan azabı çeksin :) arkamdan bak terbiyesize diye düşünmüştür.. hatta dilsiz sanmasının yanı sıra yabancı sanmış olabilir...
Esterim şekerparem;
kitabı hem almaya utandım orası doğru ama konuşma yeteneğimi kaybetmiş gibi oldum... bir an kitabın bana getireceği iyilik sarmalını düşündüm.. hayal kurmaktan insanlara yanıt veremedim filan...
yani kitabın olayı insanın daha iyi mutlu hissetmesini sağlamak mı?
ester; herşeyin başı mutluluk diyor bir yandan ve iç huzur... bunun için şükredin filan... yani bir müslüman için namaz, bir hrist. için kilise, bir yahudi için sinagog da kurtuluyorsunuz manevi iç huzura eriyorsun klasik şeyler bacım :)
Yorum Gönder