14 Ekim 2007

DÖRT İKİLİK İNSAN
Hayatımın hiçbir alanında dört dörtlük insan olamadım... Dört dörtlük biri olmaya çalışmadım, olmak istemedim açıkçası… Çoğu insan gibi ortalarda yaşadım hayatımın şimdiye kadar olan kısmını…
Bulunduğum tiyatro oyununda iki üç yan karakteri birden canlandırdım, çok da başarılı olduğum söylendi gerek öğretmenlerim gerekse çalıştırıcı insanlar tarafından, hatta ana karakteri canlandırmam konusunda ikna çabaları dahi olmasına rağmen, ikinci plandan vazgeçmedim…
Yaptığım grafik tasarımları herkesin yaptığından çok daha iyi olmasına rağmen kendimi gösterme çabasında olmadığımdan doğal karşılandı hep…
Çünkü zirvede olmak istememekle birlikte zirvedekilerin çektiği zorlukların bir şekilde farkındaydım… Dediğim gibi hiç öyle tepelerde gözüm olmadı…


Eğer zirvedeyseniz sizden hep daha iyisini görmek isteyen insanlarla çevrilmiş olur etrafınız… Ve daha iyisini yapmak için daha fazla çaba harcarsınız… Ama eğer ikinci planda kalmayı becerirseniz… Etrafınızdaki insanlar yaptığınız işlerin kalıbınıza göre çok daha büyük geldiğini görür ve şaşkınlıklarını gizleyemez… İnsanları bu ikinci planda kalıp şaşırtmayı çok seviyorum bu yüzden…

Ufak bir anı… Bir gün şehrimin en ünlü grafik eğitmenlerinden biri sınıfımızı ziyaret ettiğinde kendimi gösterme zamanımın geldiğini hissettim… Hepimize teker teker sorduğu sorular karşısında son sırada olan ben verdiğim cevaplarla herkesi şaşırtmıştım... O güne kadar çok iyi işler çıkardığım halde pek de farkımda olmayan öğretmenlerim eğitmenin “Bu çocuğa dikkat edin, eğer bir şeyler yapmıyorsa tembellik yapmak istiyordur” dediğinde üstüme düştüler… Daha sonra aynı eğitmenin kursunda 1 aylık bir eğitim aldıktan sonra aynı yaz sonu Güzel Sanatlar Sınavını kazandım… NaKHaR

21 yorum:

joone dedi ki...

20 yıl sonra pişman olmaman ümidiyle..:) gerçi insan eğer seçimlerini kendi yapmışsa.. sonuçları kötü de olsa mutlu kalır.. yeter ki hayatının sahibi ol.. ki öyle görünmektesin.. nokta.

ayci dedi ki...

dört dörtlük insan denilince neden illa ki kusursuzluk araniyor?!

mutluysan, üzülüyorsan, aptalsan, akilliysan, yanlissan, dedikodu yapiyorsan, dogruysan, dürüstsen, yalancinin tekiysen ve bu dünyada ki her duyguyu tadiyorsan - iste dedigim su ki, sen bir insansan - dört dörtlüksün iste.

tanrinin yarattigi birsey nasil oluyorda kusurlu olabiliyor? Yani bunu nasil insanlar böyle degerlendirebiliyor anlamiyorum.

Mükemmeliz. Hepimiz.

Zirvelere gelince...yalnizsan bil ki dogru yerdesin, cünkü zirveler issiz olur!

Adsız dedi ki...

neden böyle olduğumu çok sordum kendime..hatta kalpazanlıkla suçladım kendimi bazen..

betus dedi ki...

Bu birazda hırstan arınmakla ilgili birşey bence.Bende doğuştan hırs yoktu mesela.Ama küçük bir kızken herkesin gözü üstümde olsun en çok beni sevsin el üstünde tutsunlar çok isterdim.Büyüdüm anlam veremedim herkes tarafından sevilme isteğine.Sevilmeme ihtimalimi öğrendim kabullendim.Mutlu oldum :)

Adsız dedi ki...

mimlendin nakhar'cım

ezop dedi ki...

İşin en haz veren yanı da bu belki Nakhar. Zira sen aslında içinde taşıdıklarını biliyorsun, hazinelerinin farkındasın ama bu insanları şaşırtmaktan duyduğun zevkin önüne geçmiyor.Fonda duruyorsun ve birileri onca şeklin içinden geçip fonun güzelliğini keşfedebiliyor. Ben buna "fonun zaferi" diyorum.

inte dedi ki...

Hem fikirim seninle Nakharcım.Sahnenin gerisinde olup alkışlayan insanların suratlarındaki ifadeyi izlemek alkışlanmaktan daha keyifli.

La Coquette dedi ki...

Nakharcım güzel demişsin ama çok da alçakgönüllü olup arkalarda gizlenmemek lazım bence. Suskunlukla beceriksizliği eşdeğer sanan insan çok etrafta

zihni örer dedi ki...

Selam nakhar,
Edi'nin konuk komşusu ve sevgi ortağı olarak,
ilk ziyaretimle hoş bir deneme yazısının üstüne düştüm:)

keyifle okunuyor ve düşündürüyor. İlk kez gelişimde bunun tadını çıkarmakla yetineceğim, daha sonraları yoruma katılabilmem umuduyla...

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

bu aralar bizi ihmal ediyorsun mu eskiye göre ne?

Nakhar dedi ki...

@enteldantel;
insan yaşadığı şeylerden pişmanlık duyacaksa hiç yaşamamış olmalı bence... ve bende aynı şekilde pişmanlık duyacaksam hiç yaşamamayı terch ederim... en azından ileride şöyle diyebilirim evet üzülmüş olabilirim ama kendi seçimlerimle üzüldüm başkalarının seçimlerini yaşayarak değil... ki bu bir seçim değil zaten... eğer anlatmak istediğiniz pişmanlık olgusu eşcinselliğin üzerine düşen bir durumsa...

sanırım aynı şeyleri savunuyoru.. evet çok mutluyum adei ziyaretin için ayrıca teşekkür ederim sevgiler... :)

Nakhar dedi ki...

@ayci;
benim anlatmak istediklerim kendi özelliklerini en iyi kullananinsan 4 4 lüktür zaten aycim benim :)

eğer bana eşcinsellik özelliği bahşedilmişse ve ben bunu olması gerektiği kurallara uygun yaşıyorsam 4 4 lüğüm demektir... diğerlerinin düşüncesi beni bağlamaz... It's my life be güzelim :D öyle işte

Nakhar dedi ki...

@zoitsa;
hepmiz aynı safhadan geçiyoruz olgunluğa giderken ben de öyleyim yavaş yavaş atıyorum ykümü :)

Nakhar dedi ki...

@betüşüm sindirellam;
ben küçükkken el üstünde büyüdüm de ne oldu allasen... ilerledikçe görüyor insan diğerlerinin sevmeme ihtimalini... ve hayrete düşüyor aman tanrım nasıl beni sevmezler gibi vs... ama hırs yoksa dediğin gibi... allahta n bendeki hırs asosyal niteliklerimi güçlendiren bir hırs :)

Nakhar dedi ki...

@zoitsa;
günah yüklenen adam adlı şiir beni yansıtır... :) bi ara bulup yollarım sana :)

Nakhar dedi ki...

@ezop;
aynen öyle ezop'cuğum fonun zaferi... ama gün gelir fon rengi baskın çıkıp bütün bir resmi absorbe edip içine alır o zaman da insan kendini ispatlamış hisseder şimdilerde bunun için uğraş veriyorum yorumlara cevaplarım da bu yüzden gecikiyor :)

Nakhar dedi ki...

@inte;
sahne deyince anılarım depreşiyor... tiyatro adına da birşeyler yapmak lazım :(

aynı fikirde olmamaıza sevindim bazen karşı karşıya da gelebiliyoruz ne de olsa ama dostluk budur herşeyiyle kabul etme :)

Nakhar dedi ki...

@la coquette;
aynen öyle ama onlara da yeri gelince lafı yapıştırabilecek kadar fütursuz olmak gerekiyor nedense... ulu orta bir anda gerizekalı diye seslenirim ben bu tür insanlara :D

Nakhar dedi ki...

@zihni örer;
eh artık bir misafirimiz daha var diyebiliriz gönül rahatlığıyla... seni bize kazandıran edi'ciğimi de burdan sulu öpücük yağmuruna tutuyorum... :)

Nakhar dedi ki...

@ebru;
maalesef canım istemeye istemeye ihmal eder duruma düştüm... dersler başladı bu yl sıkı tutuyorum ipin ucunu kaçtı mı kaçıyr çünkü... bir de mümkün olduğunca stresten uzak izole yaşamaya çalışıyorum... hafta da bir bakıyorum blogdaşlarıma ama yorum yapamayacak kadar kısıtlı bir sürede hepsinden birşeyler okuyabiliyorum... şimdilik bunu telafi edeceğimin sözünü verebilirim ancak... :)

La Coquette dedi ki...

helal :) benim bazen sesim kısılıverebiliyor (ne kelime ama)