07 Eylül 2009



SIFIRDAN BAŞLAMAK...


Bunca TV programı, bunca gazete, dergi, internet, arşivlenmesi gereken yazılar, videolar, tasarımlar, çizimler... O kadar çoklar ki, bir insan olarak bunların her birini takip edebilecek ne zamanım ne de maddi gücüm var!

Bir yerlerde, tüm bu karışıklığa bir dur diyecek bir güç olması gerektiğini düşünüyorum, ilerlemede son noktaya o kadar çok yaklaşıldığını hissediyorum ki bu beni endişelendirmiyor desem yalan söylemiş olurum...

Mesleğim konusundaki tüm yayın ve yayımları takip edemedikçe, bir bunalımın pençesine doğru sürükleniyorum, bir balon gibi şişirile şişirile artık büyük bir gürültüyle patlamak noktasına gelmek üzereyim, belki de gelmişimdir...






Karamsar olmamak için çabalıyorum, fakat gördüklerim, duyduklarım ve dolayısıyla okuduklarım, bildiklerim yetersiz ve sınırlı... Kusursuzluk huyum nedeniyle başladığım işte bir kusur bulduğumda o işi çöpe atıp yeniden yaptığım hataları yapmadan bir öncekinden daha kusursuz yapmaya çalışıyorum... İnsan ilişkilerim de böyle benim için... Çabalarımın karşılığını görüyorum, bir yerlerde bir eksiklik, bir fazlalık, bir engebe gördüğümde kendimi resetliyorum, İletişim kurduğum kişi kim olursa olsun sırtımı dönüyorum... NEDEN? diyorum... Neden?

Sebepler ortada, o kadar şişiyorum ki patlamak üzereyim... 2012'de dünyanın kendini yenilemesini dört gözle bekliyorum bu yüzden... Ya da 2012'ye kadar hayatımı sonlandırmayı düşünecek kadar çaresizim... UMUDUMU kaybetmediğimi biliyorum... Beni ayakta tutan da sanırım bu... Sıfırdan başlayacak gücüm olmadığı için, gemimdeki çatlakları kapatmaya çalışıyorum... Kusursuza yakın bir kusurluyum... NaKHaR

14 yorum:

Alper dedi ki...

Ah, klasik bir yaz bunalımı sanırım? İş hayatının koşturmacasına bir dalsan düzelirsin :)

Ulfet Sahin dedi ki...

NaKHaR,

Ben de umutlarına tutunarak patlamak üzere biriyim! Demek ki bu bana ait bir illet değilmiş...

İllet diyorum çünkü beni yoruyor...

Ama yine de peh umutluyum...

Sanırım!

7.oda dedi ki...

belki de çöpe atman gereken şey öncelikle "kusursuzluk huyu"ndur ??

Haspam işte! dedi ki...

Bir önceki kusursuz ise, ondan sonra ondan daha kusursuz, demek ki önceki kusursuz değil. :)

Kusursuz'a uyuz olurum ben ya, yapamam çünkü kapasite belli. :)
Senin mükemmeliyetçi biri olduğun blogunun 2 metre ötesinden bilem anlaşılıyor.

Ama umutsuz bir Nakhar istemiyoruz biz, seni öyle kabul edemeyiz, öyle de görmediik zaten! :)

Nakhar dedi ki...

@brokoli;

Kesinlikle iş hayatının koşturmacasına dalsam düzeleceğim, bu bunalım geçici bir an önce geçer inşallah.. :)

Nakhar dedi ki...

@noneless;

eğer insan isen yaşadığın tüm duygular en az birkaç kişide mevcuttur her bunalım böyle, başkalarını farkedene kadar per perişan oluruz... ama görünce geçer gider üzüntümüz...:))

Nakhar dedi ki...

@7.oda;

zaten kusursuz hiçbirşey yoktur.'u biliyor beynim ve fakat, yine de uslanmaz bir çocuk gibi ağlıyorum kusursuzluk için :) bu önüne geçemediğim bir his ne yazık ki :S

Nakhar dedi ki...

@Haspam;

zaten bende kusursuz olamam ki.. olursam çok nazar değer, ben sadece çaba sarfediyorum bulutlara değmek için, onlara dokunmak imkansız ama boyumun uzadığı da bir gerçek. :))

hani 1 kelime 1 işlem yarışmaları vardır, 1 yaklaşık bulurlar sonucu, bende kusursuzluğa 1 yaklaşık yaşamayı seviyorum işte :)

cesetizleri dedi ki...

Sınırsız şimdi bile böyle. Gelecekten korkuyorum. Eskiden her şey daha kolaymış gibi geliyor sanki. 24 saat yetmiyor kimseye, hep işimiz hep acelemiz var.

Acaba diyorum çok eskiler de bizim şu an hissettiklerimizi mi hissediyorlardı yoksa bu duygular sadece şimdiye mi ait. Korkuyorum ve korkmakta da haklıyız bence.

y. dedi ki...

sadece sonbaharın bunaltıcı etkisi değil elbet,herkes hayatının belli dönemlerinede daha umutsuz ,daha karamsar...
biraz kendini dinle,bir tutam arkadaşlıkla yoğrul,kendi evreninin merkezi sensin ne de olsa.ikinci el yayınlları takib et,daha fazlasını isterken ,elinde olanı çoğalt derim.
ve emin ol,hayat çok çabuk geçiyor,bakmışsın bunlar bitmiş ,yeni dertlerin var.

glaskas dedi ki...

sıfırdan başlamak bir yaşa kadar kolay gelir insana, sonuçta kaç insan tanıdın, kaç kişiyle muhabbet ettin de kaç olay yaşadın? ancak yaş ilerledikçe zorlaşıyor hayat, eskinin kolaylığı kalmıyor elimizde.. geçmişi silemiyoruz, bugünü yaşayamıyoruz, geleceğe bakamıyoruz. bir yerler kalıyor parçamız, çok da önemli olmayan yerlerde kalıyor halbuki..

y. demiş ki: "ve emin ol,hayat çok çabuk geçiyor,bakmışsın bunlar bitmiş ,yeni dertlerin var." evet, hep aynı şey. biri bitti diğeri başlıyor ve bu bir öncekinden daha ağır oluyor. hep daha kötüsüyle karşılaşıyoruz, hep daha zoruyla..

19yaşındayım daha ancak yoruldum, tükendim, bittim ben. ve 2012'yi aynı şekilde dört gözle bekliyorum, yeter artık.

Nakhar dedi ki...

@glakas;

19 yaşındasın daha 8 yıl oldu ben oradan geçeli, insanın kendisinde bitiyor herşey, öldümn bittim yoruldum dersen olmaz ki, sabır gerekir insana... bu kadar karamsar olmayın..

travesti dedi ki...

bende 2012 yi 4 gözle bekliyorum valla:)

aslıcan dedi ki...

böyle düşünmene hakikaten üzüldüm karamsar olmayın diyosun ama sende olma emi?mutlu olmak için bişiylerin gerçekleşmesini bekleme herşey mutlu olmak için bahanen olsun.herşeyi çok inceleme mükemmeliyetçi olma.sen yrn için ne kadar endişelensen faydası yok herşey yine olacağına varır.başına herşey gelir insanın herşey bizim için ama ölüm dışında herşeye çare bulunur.bunu unutmamaya çalış ve yorma kendini olurmu?