08 Mayıs 2007


MEDYA MAYMUNU!
Türk toplumunda büyümüş, yeşermiş ve kendini olgun zanneden ey insanlar... Bir adam ki düşünün eşcinselliği iyice hazmedememiş ve tarifi mümkün olmayan bünyesinde bunu belirginleştirecek bir tek yeri bedenini ve bedenindeki dilini kullanarak konuşuyor... yuvarlaya yuvarlaya... ve yine siz onu alkışlamamaı mı bekliyorsunuz benden...
ASLA!
Ben ki eşcinselliğe değil, karşıyım eşcinselliğin yanlış telaffuzuna... İlle de kadın gibi olacaksın, davranacaksın, konuşacaksın, baskısına ve bu mantaliteyi savunanlara...
Bunu yaşayanlara değil sözüm elbet, sözüm medya maymunluğu yapanlara ve şakşakçılarına...NaKHaR

10 yorum:

Noni dedi ki...

Geçen gün bunu bir arkadaşımla konuşuyorduk, bir cafede otururken diğer masada yaşı da bayağı geçkin bir gay ellerini öyle bir oynatıyordu ki gay olduğunu anlamamak mümkün değil! Biz bayanlar bile bişey anlatırken bu şekilde el kol hareketi yapmayız, bu erkeksi olmadığı gibi kadınsı da gelmiyor bana, bu yüzden bu tür hareketleri yapanları komik buluyorum...

Nakhar dedi ki...

nonişcik; gay kelimesi tükçeye ''abartı, abartmak'' olarak girmiş bunlardan anlayacağımız bu... :)

ESTHER dedi ki...

Yok artık daha neler.. Gayler kadın gibi hissedecek diye bişey yok ki.. Gayet taş fırın gay arkadaşlarımda var... "Erkek" bunlar sonuçta... sadece kadınların yerine erkeklere ilgi duyan erkekler..

Ama kadınsı hissedenler de var, zaten bunlar kadınlara özgü hareketleri abartarak yapıyorlar ve belki bir süre sonra cinsiyetlerini de değiştiriyorlar belki... Ya ikisi çook farklı şeyler...

Erkeksindir erkeklere ilgi duyarsın, bu ayrı bir olay... Erkeksindir ama kadın gibi hissedersin, kadın olmak istersin ve erkeklere ilgi duyarsın ... bu ayrı bir olay...

fakat genel olarak (bildiğim kadarıyla) hepsine "GAY" dendiği için, nakhar'ın şikayetçi olduğu durum doğuyor otomatikman..

Yanlışım varsa düzeltir misin Nakhar? ...

Nakhar dedi ki...

evet canım hay ağzını öpeyim... yani atıyorum oray eğin de gay ben de... eğer o gay se ben değilim dedirtiyor insana böyle vıcık vıcık birşey... beni anlayan birilerinin olması ne kadar mutlu ediyor beni :D

ESTHER dedi ki...

oray eğin'de daha çok küçükken babası tarafından tecavüze uğramış bir anakuzusu imajı var... fazla hırçın ve komplekslerini aşırı vıcıklıklarla kapatmaya ve rahat görünmeye çalışıyor... aslında ben onun özünde çok duygusal olduğunu ve eve gidince hüngür hüngür ağladığını düşünüyorum...

Adsız dedi ki...

Yaa bende öyle biliyordum gay olan hafif kıvırtan anlamındadır diyee.Erkek gibi olanı düşünemedim hiç ama Nonim sanırım aynı kişiden bahsedecez ama nonicik o oğlanın poposunda da yumuşaklık var böyle hafiften kaydırıyor sağ sola yaa ...

İçimdeki Ayı dedi ki...

Perihan Mağdeninde dedigi gibi "Sezarın hakkı Sezara"

Okuyunuz : http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=216744

Oray Eğin, akşamda ara ara okudugum ancak geçtigimiz haftalardan birinde jüri üyeligi yaptıgı yarışmada adını ögrendigim, topyeküm saldıran saldırdıgı yerleri yerle bir eden nükleer silah. :) Evet yarışmayı izlerken sus artık, bi dakika sus bea, bu konuyuda nerden çıkardın, ne diyon sen ya gibi nidaler etmiştik ama şu da bir gerçek ki bu bir moda. Bir iki yapımcı, bir iki halk favorisi ve yanlarına da kavgacı bir şahsiyet.

Bu durumda görevini mükemmel bir şekilde yerine mi getiriyor demeliyiz? Hoş şu an geldigi son nokta nedir bilmiyorum, izlemiş oldugum tek bölümde sevilmesede yarışmacıların kulaklarınızda bıraktıgı zırıltıyı atışmalarla eglenceli hale getirebiliyorsunuz.

Ama sanırım konu farklı bir durum? Medyada eşcinsellik mi yoksa medyada ve toplumda efeminelik mi?

Efeminelik durum itibariyle benden uzak dursun dedigim bir durum ancak "Go Home" nidalarını abartmaya da fazla gerek yok. Sonuç itibariyle insanız...

Ellerine aldıgı bir kaç pankart ve üzerlerine giydikleri pembe elbiseler ile meclisin önüne gidip eşcinsel haklarını savunanlar mı suçlu. Düşününce evet suçlular çünkü ben onlar gibi degilim ama bende bir eşcinselim ve ne yazık ki medyada görülen ve dolayısıyla toplumun aklındaki cümle de adı geçen 3. tekil degilim.

Ama onlar o pankartlarla beraber 1. tekillerini savunuyorlardı...

Kim suçlu? Suçluyu aramak lazım mı? Suçlu var mı? Bilmiyorum, biraz anlayış ve birazda olayları abartmamak şuan için yaptıgım tek şey... Belki ilerde asileşirim, belkide durulurum...

Oray Eğin'in KAL isimli kitabından;

Onunla süpermarket reyonlarında dolaşıp arabalar dolusu alışveriş yaptık. Sonra o bütün poşetleri benim evime çıkardı. Kim böyle birini istemez ki? Ya da sinemaya gittik diyelim, üzerine yaslanmama bir şey demedi. Kim yaslanmaz ki? Onunla karanlık yollarda, gece yarılarında tuhaf ve uzak yerlere gitsek, arabamız bozulsa, hani lastiğimiz patlasa. Lastiği o değiştirirdi, elimi bile sürdürtmezdi. Kim onunla yolculuk etmez ki? Ben onun ideallerine ayak uydurmak için geleceğe inanır gibi görünüyordum. Kim onunla yaşlanmak istemez ki? Kilometrelerce öteden onu almaya gidiyordum bazen, o beni küçük bir hediyeyle karşılıyordu. Kim o kadar yolu tepmez ki? Onu hep bekliyordum ama o sonunda hep geliyordu... Kim uyanık kalmaz ki?

Ben susar susmaz 'Peki ne oldu da bu hallere düştünüz?' diyeceksiniz. Cevabım hazır: Bir gün beni sevmesini istedim, o gitti.

Nakhar dedi ki...

Kısaca özetleyivereyim...

neye gıcığım?

(sadece orayla alakalı değil)

şimdi herhangi bir adam normal hayatında eşcinsel biliyoruz ama dışarıdan bakıldığında onu ele verecek bir hareketi bulunmuyor...

(yanlış anlamak isteyen burayı da anlayabilir düz cümlelerle anlatıyorum)

amaaaa

şu kahrolası şeytan kutusuna çıktı mı toplumun isteği ve beklentisi doğrultusunda 180 derece dönüş yapıp çok da laubalileşebiliyor... işte ben buna eşcinselleri provakosyon demeyeyim de ne diyeyim...

ben buna kızmayayım da neye kızayım siz söyleyin...

sinirim oraya patlamış olabilir ama sözün özü bu...

bir şeyleri anlatmama esle oluğun için teşekkür ederim

Adsız dedi ki...

nakharcım iyi hoş ama toplumumuz zaten uzaktan ay ne şeker şey bu derken yanındayken yada içindeyken böyle iki yüzlü olabilriken bırakta bu harala gürelede ne yaptığını kestiremez olmuş birileride azıcık laubalileşsin ama dimi...
bilirkişi olarak gelmişiz...
bilmek hakkımız söylemek hakkımız...
tabiki bir yere kadar
mübağlaya fazla kaçmadan ...
ama bunu yapabilmek ayrı bir meziyet herkesin harcı değil...
herkese kendinle yada görmek istediğin kişilerle kıyaslayamazsın ozaman tek düze bir koloniden farkın kalmaz...

"içimdeki ayı" nın yorumuna katılıyorum...

alıntısına ise yorum yapamıyorum çünki o yazıda benim algıladığım bambaşka bir boyut...
nasıl desem sanki paranoya derecesinde ve bir okadar platoni söz konusu gibi ben öyle algıladım...

Nakhar dedi ki...

çıldırtmayın lem beni gene! diagonelcim kayıngörümcem benim diyorum ki adam normal hayatında da öyleyse poroplem değil ama gel gelelim sırf prim yapıyor diye kırıtık olmalarına karşıyım hoh bee!