19 Temmuz 2008



SAMİMİYET

.-.-

Şimdiye dek ne kadar samimiyet gösterdimse, bir o kadar da canımın yandığıyla oturdum yerime... Öfkeyle kalkan zararla oturur ya, ben samimiyetle kalkıp, zararla oturanlardanım..

Uzun zamandır kendimle kalabildiğim nadir zamanlarda, diğer iletişim kurduğum insanlardan öğrendiklerimi kendime telkin edip, taklit yöntemini kullanarak uygulamaya koyuluyorum... Asıl canımı sıkan başarısız olmak değil, insanın kendisine olan saygısını yavaş yavaş yitirmesi..

Sözüm ona etrafımdaki insanların, gözlerinin içine içine bakmak, hele ki o sahte samimiyetin kokusunu aldı isem çok kolay olmuyor...

Ben insanların gözlerinin içine bakmayı severim konuşurken... gözlük (güneş gözlüğünden geçtim, optik gözlüğü bile çıkartırım) ve öyle konuşurum değer verdiklerimle, gözlerinin içine baka baka.. camdan veya plastikten samimiyetimin (bana göre tabii) engellerini ortadan kaldırırım... Öyle de olması gerekir diyorum nitekim...

 .-

.-

Hepinizde olduğundan daha azdır içimde insanların ilgisini celp edebilme arzusu... Bu yüzdendir kimseye minnet etmeyişim... Ve kimseyi abuk bir konuşmaya çekmeyişim... Çok önemli bir konu olmadıkça mail atma alışkanlığım yoktur, maillerimde  ottan boktan bahsetmem... bugün hava süper, nasılsın gibi durumları, bilgisayar aracılığı ile iletip insanların ilgisini istemem... ve yapandan hoşlanmam... Yardımcı olduğum insanların al gülüm ver gülüm mantığına dayalı hareketlerinden hoşlanmam... 

Bazıları gibi ilk baştan belirli ve kalıplaşmış kriterlerim yoktur... cahil cühelanın biriyle de muhabbet edebilirim... cahilliğe de ihtiyaç olduğundan... eşcinselliğin bir çoğumuza verdiği tepeden bakma huyu ne yazık ki beni pas geçmiştir...  

VELHASIL KELÂM : Samimiyeti yakalamak zor iş, ne mutlu yakalayabilene... ki Tanrıya şükür  üç beş de olsa en azından samimi dostlara sahibim... NaKHaR

.-

16 yorum:

Goddess Artemis dedi ki...

'Tanrı'ya şükür!' derken, babamı kastediyorsun herhalde?! :-P

Şaka bir yana, dostun azı makbuldür. Şöyle bir arkama dönüp bakıyorum da, cinsiyet ayırımı gözetmeksizin dostlarımın toplam sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor.

Karşılıklı sevgi, saygı, sadakat ve ahde vefâ'yı yakalayabileceğimiz insan o kadar az ki!...

Nakhar dedi ki...

@Tanrıça;

evet benim tanrılarım çok mülayim insanlar ağızları var dilleri yok :)

o kadarının yarısını bulabilsek zaten dost etiketini yapıştıramak lazım... sevgisi saygısı olsun yeter... sadakati sevgilide ararım ahde vefa olmasa da olur :S

Adsız dedi ki...

''eşcinselliğin bir çoğumuza verdiği tepeden bakma huyu'' Bu cümle dikkatmi çekti doğrusu. eşcinsel yani gaylerde öyle bir olgu varsa entellektüel bir yapıya sahip olup, olmayanları da hakir görme durumu vs gibi konular bunlar üzücü şeyler yani. Böyle olmamana sevindim nakhar.Benim kişisel kanattim büyüdükçe küçülmek gerekir ki her kesimden insanla iletişim kurulmalı, belli bir sınıf hedef seçilmemeli yaşadıgımız evrende çok başka hayatlarda var. Erdemli insan olmak zor bir meziyet.Sende bu erdem ışıgını görmek, bana hayata dair umut verdi.:) böyle örnekleri görmek beni duygulandırdı nedense:) Blogunu begendim takipteyim.

Ebru ER HASANÇEBİ dedi ki...

Ben de dün bir arkadaşımla aynı şeyi tartıştım,insanı ne kadar geriyor keyifsizleştiriyor,yoruyor sevgisiz,hoşgörüsüz,samimi olmayan insancıklar.Mecburiyetten bir araya gelinip konuşulacak iki laf arası insan düşünüyor,aman bunu laf eder aman bundan şunu çıkarır bundan bunu anlar...Zaten bir de sürekli ezme çabasında olurlar,havaları ayrı.Hiç sevmem hiç de anlamam bu tipleri.

Nakhar dedi ki...

@isimsiz;

bir çoğumuzda bu entelektüellikten kaynaklanırken, diğer çoğunlukta bunun nedeni daha çok eşcinselliği üstün bir özellik olduğuna kendilerini inandırmaları, ve biz de bir de padişahın sol ta..ğından düşmüş olma tavrı kabul edilebilir bir şey değil yani hiç...

blog konusunda ki beğeniniz için teşekkür ederim...

Nakhar dedi ki...

@ebru;

mümkün olduğunca uzak durmak gerekiyor kendi akıl sağlığımız için... :)

Karōshi dedi ki...

Sevgili Nakhar,
Öyle güzel tanımlamışsın ki.. heyecanlandım.. yukarıdaki yorumun çok kuvvetli bir gözlemin ürünü... Haddim olmasa da takdir ettim..

Nakhar dedi ki...

@Karōshi;

teşekkür ederim beğenmene sevindim... işin aslı çok uzun oluyor diye birkaç paragrafı da silmek zorunda kaldım...

bu arada sanırım aynı saniyerlde ben de sana yorum bıraktım :)

Adsız dedi ki...

kimmiş o sayılı doslart bakimmmm


kendimin kara listede liste başı -evlerden ırak tutulacak yegane kişi olduğumu biliyroum gerçiya neyse .....
öptüm kocaman

Nakhar dedi ki...

@kayınörümcem;

sen ailedensin, ailede dost arkadaş konusu yok dışarıdan bahsediyorum ben :)

alınmaya yer arıyon bee :)

Seyyah dedi ki...

SAMİMİYET=YÜREK
İnsan yüreği kadar konuşabilir ve yüreği kadar dost olabilir.
Bunun boyutu yüreğinin yumruk kadar oluşundan geçmez.Arpa kadar olsun.Ama olsun.

Nakhar dedi ki...

@elv79;

belki de budur bilmiyorum... bunlar benim samimiyet anlayışım, biraz 6. his, biraz karmaşık... :)

Adsız dedi ki...

sosyal iletisim anlaminda cok tecrube sahibi olmasamda bu konuda ''eşcinselliğin bir çoğumuza verdiği tepeden bakma huyu'' tespiti yerinde,belkide ilk asamada refleksif bile olabilir bu tutum,
neyse,ayrica evet,bilmeyenle konusmak cok rahat,bu bilmeyen siz bile olabilirsiniz,ama bildigini sananla vay vay vay,,
saygilar efem,,

Nakhar dedi ki...

@penguins and coyotes;

çoğunlukla refleksif %40 bilinçli diyebiliriz...

zaten ne derler bilmmek değil öğrenmemekte ısrar etmektir ayıp olan...

saygılar

7.oda dedi ki...

samimiyet iki kişinini KARŞILIKLI suladığı bir çiçek.. her iki tarafın da ne kadar suladığı çok önemli çünkü.. çiçek susuzluktan da ölebilir .. fazla su yüzünden de çürüyebilir :)

Nakhar dedi ki...

@7.oda;

kesinlikle katılıyorum... karşılıklı olmalı saygıs da sevgisi de insanların...