30 Ağustos 2014




ANNEMİN AKLI  - 1

Uzun sohbetler ederiz annemle; O, sabahın 5’inde elinde iğne oyası, yatağımın ayakucuna usulca oturur: “O bana bunu dedi, ben ona şöyle dedim, oh bi oğlum sen sen ol..!” diye uzun bir tirad atar. Ben “Anne daha hava aymadı azıcık uyuyayım ya n'olur” derim… Sonra “Eskiden dinlerdin bir hâller oldu sana da bir şey denmiyor” diye başlayan ikinci tiradına başladığında ben çoktan yataktan kalkmış kahvemi yapıp karşısına oturmuşumdur.

O hiç sevmese de özür mahiyetinde sakallarım bata bata mis gibi iki öpücük alırım yanaklarından: “Çok kafana takıyorsun her şeyi” derim. O da neden bu kadar düşündüğünü anlatır… “Anne-Baba olun anlarsınız…” ile başlayan üçüncü ve muhteşem duygulu tiradıyla beni benden alır… Otur ağla o derece... :)


Yine böyle bir sabah “Geçen gün kadınlarla güne gittim, Hollanda’da yaşayan akrabamızın yeğeni varmış, sizin nakhar hâlâ bekârsa yapıverelim” dedi. İkinci tirad başlamadan “Sen ne dedin?” dedim. “Bir kızı çok seviyordu, kız evlenirsek annene bakmam demiş, oğlum da hem kızdan ayrıldı hem de bir daha evlilik demeyin bana diyor diye söyledim” dedi. “Eh anne size ne! diyemedin mi?” dedim ama olan olmuş atı alan annem çoktan akrabaya oğlum beni çok seviyor havasını atmış bir kere… N

- Ailelerimizin, toplum karşısındaki eksikliklerimizi örtmek için çabalaması ve bunun için kendilerinin de inandığı yalanlar uydurması takdir edilmeli... -

Hiç yorum yok: